Hasan Cemal ve benzeri görülmemiş pişkinlik

Sıtkı Şeremetli

Hasan Cemal ve benzeri görülmemiş pişkinlik

Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Kalemini kiraya veren aydın müsveddeleri; gazeteci kimlikli ajan, provokatör ve memleket düşmanları; kimliksiz, karaktersiz, kıblesiz, kalitesiz, kifayetsiz akademisyenler; çürümüş, kokuşmuş, satılmış şahıslar; bölücü ve yıkıcılar; pişkin, yüzsüz, pervasız yaratıklar, demokrasi, insan hakları, fikir özgürlüğü gibi değerlerin arkasına saklanarak kin kusamaz, ihanet edemez, bölücülük yapamazlar. Bu bir suçtur ve yargılanmalıdırlar. Aralarında Hasan Cemal denilen nesli tükenmiş Marksist bozuntusunun da bulunduğu 805 şahıs, işte bu suçu işlemişlerdir. Şimdi de hiç utanmadan sıkılmadan, pişkin ve pervasız şekilde çıkmış, çirkin ve kirli yüzlerini ifşa eden, nereden gelip nereye gittiklerini, kime ve neye hizmet ettiklerini ortaya koyan Sayın Devlet Bahçeli’yi o kirli ağızlarına alarak hedef göstermeye çabalıyorlar.

TEÖRİSTE İNSAN HAKKI İSTİYOR?

Hasan Cemal, sözde gazeteci. Bütün ömrü ülke ve millet düşmanlığı ile geçmiş. Kandil katillerini ziyaret edip, onların gönüllü sözcülüğünü yapması ile tanınır. Bu kadarı Devlet Bahçeli düşmanlığı yapması için fazlasıyla yeterlidir. Demokrasi, hukuk, özgürlük ve insan hakları istiyormuş. Bunların demokrasiden anladığı Kandil katillerinin bu ülkenin bölünmesi için yaptıklarına ses çıkarılmamasıdır. Hukuk talepleri, bu hainlerin yargılanmaması ve meydanın tamamen boş bırakılmasıyla sınırlıdır. Özgürlük istekleri, Selahattin Demirtaş gibi elinde Yasin Börü’nün kanı bulunan teröristlerin serbest bırakılması içindir. Bütün bunlar insan hakkı oluyormuş. Rejimi, yönetimi, anlayışı ne olursa olsun, dünyada bir tek ülke gösterin ki, böyle bir demokrasiye, hukuka, insan haklarına izin veriyor olsun. Terörü, teröristi hoş görsün, beslesin, parti kurmalarına, siyaset yapmalarına, meclise girmelerine zemin hazırlasın. Onlara yardım ve yataklık yapanları, savunup destekleyenleri görmezden gelsin. Dünyada böyle bir ülke yoktur. Aksini iddia eden yalan söylüyor ve ihanetin ortağı oluyordur.

TÜRK DÜŞMANLARINA MALZEME OLDULAR

Aralarında Hasan Cemal’in de bulunduğu 805 şahıs, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayınladıkları bildiri ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni hedef almışlardır. PKK bildirileri ile yaptıkları açıklamanın hiçbir farkı yoktur. Devletimizi, hukuk sistemimizi, yargımızı hedef almış, küçük düşürmüş ve bir yerlere mesaj vermiş selam göndermişlerdir. Türk ve Türkiye düşmanlarına malzeme olmuşlardır. Bu zillet bildirisine göre hukukun üstün olabilmesi için, ihanet güruhunun görmezden gelinmesi gerekiyor. Teröristlere dokunulmaması insan hakkı, beslenip azdırılmaları da insanca yaşamanın gereğidir! Yargının bağımsızlığı bu kalleşliklerin, bu suçların üzerinin örtülmesi ile mümkündür. Siyasetçi olmak her türlü rezaleti ve ihaneti yapmaya yeteceği için, eğer haklarında dava açılmışsa affedilmelidirler. Kadının hakkı, bunların keyfi ve aklı ne istiyorsa onunla sınırlıdır. Ve bütün bunlar da demokrasi oluyormuş ve üzerinde ittifak edilmeliymiş.

Bu kadarla da bitmiyor. Eğer bu garabete, şartlanmış zihniyete, bu zillete itiraz ediyorsanız, hata yapıyorsunuzdur. Bu şarlatanlara göre ülkenin varlığını, birliğini savunmak, bekasına sahip çıkmak, yükselmesini, yücelmesini istemek suçtur ve bunu yapanlar mutlaka yargılanmalıdır. Sayın Devlet Bahçeli’de bunu yapmış, ülkesine, milletine, devletine, bayrağına sahip çıkmıştır. Hainlere, satılmışlara, işbirlikçilere, teröristlere ve onların destekçilerine itiraz etmiş, bunların yargılanmasını talep etmiş, kurdukları siyasi patinin kapatılmasını istemiştir. Şeytana şeytan, düşmana düşman, teröriste terörist, haine hain demiştir. Dolayısı ile Hasan Cemal gibilere göre suç işlemiştir. Hiç utanmadan, sıkılmadan ve eşi benzeri görülmemiş bir pişkinlikle de suç duyurusunda bulunmuştur.

BİLDİĞİMİZDEN ŞAŞMAYIZ

Hasan Cemal ve terörün açık destekçileri, şunu kafanıza iyice sokun. Ne yaparsanız yapın, bizleri korkutamazsınız, yıldıramazsınız, vazgeçiremezsiniz. Bizler sizin gibi terör uzantılarına alışkınız, bildiğimizden şaşmaz, özgürlüğümüzden, bağımsızlığımızdan canımız pahasına da olsa taviz vermeyiz. Tek başımıza dünyanın en azgın ve en azılı düşmanlarıyla mücadele etmek zorunda da kalsak, dönüp armamıza bakmayız, doğruluktan, haktan ve bu ülkenin bölünmez bütünlüğünden geri adım atmayız. Milliyetçilik onuru ile çığırtkanlara pabuç bırakmayız. İhanet kurumları ile işimiz olmaz. Bizim dünyamız da hedef, Türkiye Cumhuriyeti’nin özgür, bağımsız ve lider ülke olmasıdır. Türk milletinin mutlu, huzurlu bir yaşam sürmesidir. Ne yapsanız yapın, bu hedeften vazgeçmeyiz ve buna ulaşılmasını hiçbir şartta engelleyemezsiniz. Dağlara çıksanız da, Kandil’e koşsanız da, bu ülkeyi sevmemizi, bu devleti yüceltmemizi, bu milleti yükseltmemizi engelleyemezsiniz. Bu ülkenin ve milletin varlığına sahip çıkmak bizim alın yazımızdır.

HAYALLERİNİZE ULAŞAMAYACAKSINIZ

Şunu iyi bilin ki, bizim hainlerle, bölücülerle, teröristlerle yollarımız hiç kesişmez. Biz o sizin bildiğiniz soysuzlardan, terör sevicilerden değiliz. Kandil yalakaları, ülke ve millet düşmanlarını sevindiren soytarılarla hiç işimiz olmaz. Sizin neye ve kime hizmet ettiğinizin farkındayız. Tarihin bize yüklediği sorumluluğu biliyoruz. Bölücülerin hedefine ulaştığı bir dönemin hayiyle yanıp tutuşuyorsunuz. Bu memlekete belki büyük acılar çektirdiniz, ama başarı şansınız yok, hayalinize hiçbir zaman ulaşamayacaksınız.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ