Günün Âyet ve Hadisi

Günün Âyet ve Hadisi

Günün Âyet ve Hadisi

19.11.2021 Günün Âyet ve Hadisi

VAHYİN DİLİNDEN

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اِذَا نُودِيَ لِلصَّلٰوةِ مِنْ يَوْمِ الْجُمُعَةِ فَاسْعَوْا اِلٰى ذِكْرِ اللّٰهِ وَذَرُوا الْبَيْعَؕ ذٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın.   Bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır.”

(Cuma Suresi – 9)          (Meâl Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı)

TEFSİRİ: 

Müslümanların cuma günü yaptıkları haftalık toplu ibadetin önemi üzerinde durulmakta ve Resûlullah döneminde yaşanan bir olay ışığında ibadet ciddiyeti ve mabet âdâbıyla ilgili bir uyarı yapılmaktadır.

Cuma günü öğle vaktinde öğle namazı yerine kılınan namaza cuma namazı denir. Belli şartların varlığı halinde cuma namazının farz olduğu hususunda icmâ vardır. C

âyetteki özel vurgunun yanı sıra Resûlullah’ın birçok hadisinden cuma namazının diğer namazlardan daha önemli bir farîza olduğu anla­şılmaktadır.

Cuma namazının iki rek‘at olduğu hususunda İslâm âlimleri arasında görüş birliği vardır. Buna cuma namazının farzı denmektedir. Bu namazı kıldırırken imam, öğle namazından farklı olarak Fâtiha’yı ve zamm-ı sûreyi sesli okur. Resûl-i Ekrem’in cuma günü öğle vaktinde gerek hutbeden önce gerekse anılan iki rek‘at farz namazdan sonra bir miktar nafile namaz kıldığı bilinmektedir. Fakat rek‘at sayıları hakkında farklı rivayetler bulunduğu için bu konuda mezhepler de farklı değerlendirmeler yapmışlardır.

Hanefî mezhebince benimsenen uygulama şudur: Hutbeden önce dört rek‘at, farzdan sonra da Ebû Hanîfe’ye göre dört rek‘at, Ebû Yûsuf ve Muhammed b. Hasan’a göre biri dört diğeri iki olmak üzere toplam altı rek‘at sünnet kılınır. Yukarıda değinilen sıhhat şartlarındaki eksiklik veya eksiklikler sebebiyle kılınan cuma namazının geçerli olmayabileceği ihtimalinden hareketle bazı yerlerde “zuhr-i âhir” adıyla kılınan dört rek‘atlık namazın sünnette ve sahâbe tatbikatında bir dayanağı bulunmamaktadır.

Buyruk gereğince cuma namazı ile yükümlü olanların cuma namazı için çağrı yapıldığında her işi bırakıp hemen toplu ibadet mahalline yönelmeleri gerekir. Burada “Alışverişi bırakın” buyurulmasını lafızcı bir yaklaşımla yorumlayıp sadece alışverişle meşgul olmanın yasaklandığını söyleyenler bulunmakla beraber âlimlerin çoğunluğuna göre maksat bununla sınırlı olmayıp benzeri işler, hatta namazdan alıkoyan her türlü meşgale de bu kapsamdadır.

Râzî bir taraftan alışverişin günlük hayatın en yaygın meşguliyet türü olması diğer taraftan da ticaretle uğraşanların kendilerini kazanma arzusuna kaptırma ihtimalinin daha fazla olması sebebiyle bu örneğin seçilmiş olduğunu belirtir (XXX, 10). Tabii ki –o sırada güvenlik görevi ifa etme gibi– gerekli ve meşru olan meşgaleler bu kapsamda değildir.

 

ALLAH RASULÜNDEN (Sallellahu Aleyhi ve Sellem) 

“Önemsemeyerek üç cumayı terk eden kimsenin kalbini Allah mühürler.”

 (Ebu Davud, Salat, 212; İbn Mace, İkametü’s-salat, 93; Tirmizi, Salat, 247; Nesai, Cumua, 2)

“Birtakım kimseler, ya cuma namazını terk etmekten vazgeçerler ya da Allah onların kalplerini mühürler ve artık   onlar gafillerden olurlar.” (Müslim, Cumua, 40; Nesai, Cumua, 2)

“Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günüdür; Âdem o gün yaratılmış, o gün cennete girmiş ve o gün  cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet de cuma günü kopacaktır.” (Müslim, Cuma, 18)Yeni akit

 

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ