Gönlü PKK’lı katillerde, dili sözde yas tutuyor!

Gönlü PKK’lı katillerde, dili sözde yas tutuyor!

Gönlü PKK’lı katillerde, dili sözde yas tutuyor!

“EY oğul!

Öyle insanlar göreceksin ki, koyunu yemek için tilkiyle plân yapacaklar, kurtla birlikte öldürecekler, çobanla birlikte yiyecekler, sahibi ile birlikte yas tutacaklar ve hiçbir şey olmamış gibi davranacaklar…”

Dursun Fakih yüzyıllar önce bazı insanları böyle tarif etmiş… Bu sözleri Şeyh Edebâli’nin damadı ve Osman Gazi’nin bacanağı, Osmanlı Devleti’nin ilk kadısı olarak bilinen Dursun Fakih’in yüzyıllar önce söylediği bilinmese ve biz bir yerde yeni okumuş olsak, bir yazar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tarif etmiş veya onu eleştirmiş zannederiz.

Kemal Kılıçdaroğlu bu tarife uyan karakterinden her zaman yaptığı gibi yeni bir örnek vermiştir.

Kemal Kılıçdaroğlu PKK’ya yardım ve yataklıktan cezaevinde olan Selahattin Demirtaş’ın ve kırmızı bültenle aranan Kandil’deki terörist Nurettin Demirtaş’ın babasıyla Diyarbakır’da görüştükten iki hafta sonra şehit yakınları ve gazilerle geçtiğimiz gün Ankara Bilkent Otel’de kahvaltıda buluşmuş…

          “Şehit yakınları ve gazilerle kahvaltılı toplantı” denilse de bu toplantıya katılanların şehit yakını ve gazi olup olmadığı teyide muhtaçtır.

Şehitlerimizin katillerine, askerimizi ve polisimizi gazi edenlere her manada sahip çıkan Kemal Kılıçdaroğlu ile şehit yakınlarının ve gazilerin ne işi olur ki?

Bu yüzden, gerçekten söylüyorum bu toplantının teyit edilmesi lazımdır.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun başta PKK olmak üzere diğer tüm terör örgütlerine sahip çıkan bir politikası vardır. Bu konuda yüzlerce örnek verebiliriz. PKK, PYD, YPG, FETÖ, DHKP-C, MLKP konusunda arşiv örneklerle doludur.

Çok geniş örneğe gerek yoktur.

Sadece “Küçük Öcalan” konumundaki terörist Demirtaş’a sahip çıkması bile yeterli örnek olacaktır.

Bu ülkede, PKK terör örgütünün Doğu ve Güneydoğu’da çok planlı ve adı “Hendek- Çukur Olayları” verilen sistematik terör eylemleri olmuştu. Terörist Demirtaş’ın bu eylemlerde PKK’lı teröristleri azmettiren birçok konuşması olmuştu.

          “Şanlı direniş gösteriyoruz. Bu direniş kazanacaktır. Böyle hendek, çukur diyerek küçümsemeye çalışanlar da dönüp tarihe baksınlar.”

“Hendek kazanların ellerinden öpüyorum.”

          “Gençler hendek kazıyormuş, halk barikat kuruyormuş. Başka bir yol gösterin, onu yapsınlar.”

          “Bugün küçümsediğiniz barikat, hendek dediğiniz şey darbeye karşı direniştir. Darbe yapılmıştır. Buna karşı toplum sessiz mi kalacak?”

Terörist Demirtaş’ın azmettirdiği bu olaylarda 793 asker ve polisimiz şehit, binlercesi de gazi olmuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, terörist Demirtaş tutuklandığı günden bu yana onun serbest bırakılmasını ve iktidar olduklarında da hemen serbest bırakacaklarını ifade etmektedir. Terörist Demirtaş’ın cezaevinde yattığı her günün onun adına şeref madalyası olduğunu söyleyen de yine Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Şehit yakınları ve gazilerle toplantı yaptığı söylenen Kemal Kılıçdaroğlu’na, şehitlerimizin katili PKK’lı teröristlere “PKK’lı gençlerin ölüsüne de, dirisine de sahip çıkacağız” ve Bizim bir milletvekilimiz bir PKK’lının cenazesine katıldı diye linç edilebiliyor medyada. Seçmenimiz o bizim. Bize oy veren, güvenen insan. Evladını yitirmiş çatışmada. Bir bakıyorsunuz akşam havuz medyasında ‘milletvekili PKK’lı terörist cenazesinde’… Ben çok açık söyleyeyim; Halkımızın acısına sahip çıkmayan milletvekiliyle ilgili kusura bakmasınlar ben soruşturma açtırırım, parti disiplini gereği. Sen oy almışsın o insandan, hassasiyetine dikkat edeceksin arkadaşım. Cenazesine de gideceksin, taziyesine de. Hükümet cephesinden bugüne kadar tek bir PKK’lının acısıyla ilgili tek bir cümle duydunuz mu Allah aşkına. Nerede ortak acı? Nasıl bir kardeşlik, nasıl bir barış?“ şeklinde sahip çıkan terörist Demirtaş’ın sözlerini bir kez daha hatırlatıyoruz. Utanır mı? Sanmam. Çünkü daha önce defalarca hatırlattık. Zerre utanması olmamıştı.

Katile sahip çıkıyor ama şehit aileleriyle sanki yas tutuyor gibi davranıyor.

Düzenlediği toplantıda diyor ki: “Şehitlerimiz hayatlarını veriyorlar. Bu ülke için, bu vatan için. Gazilerimiz de bedenlerinden bir parça veriyorlar. Yaşıyorlar ama bedenlerinden bir parça veriyorlar. Kimisi elini, ayağını, gözünü, kolunu veren, vücudunda mermiyle hala gezen gazilerimiz de var. Acaba onların haklarını, onların hukuklarını gerçekten teslim ediyor muyuz?”

Kendisinin cevaplaması gereken bu soruyu kime soruyor acaba?

Aslında Kemal Kılıçdaroğlu kendisinin PKK’lı teröristlere nasıl sahip çıktığını, HD(P)KK ile nasıl işbirliği yaptığını, toplumun da bunu bildiğini kendi adı gibi biliyor. Bunu bildiği için aslında şehit yakınlarına ve gazilere “Az önce masada sitem de dinledim. Cumhuriyet Halk Partisi bugüne kadar bize yeterli ilgiyi göstermedi neden göstermedi diye. Haklılar. Şimdi ben desem ki, hayır efendim biz çok haklıyız. Hayır efendim her insanın hatası olduğu gibi her kurumun da hatası olabilir. Bizim de eksiğimiz var. Sadece bu olayda mı eksiğimiz var? Hayır, efendim çok olayda da eksiğimiz olabilir, yanlışımız da olabilir. Önemli olan nedir? Hatayı tekrar etmemektir. Hata insana özgü bir kavramdır insan hata yapar“ konuşmasını yapıyor.

Hadi çıkıp o zaman “HDP ile ittifak yapmaktan dolayı, PKK’lı teröristlere sahip çıkmaktan dolayı hatalıyım”, “Terörist Demirtaş Hendek, Çukur, Kobani olaylarının azmettiricisidir”, “HDP PKK’nın siyasi uzantısıdır” desene Kemal Kılıçdaroğlu…

Demeyeceksin, diyemezsin değil mi?

Çünkü senin proje siyasetin “koyunu yemek için tilkiyle plân yapmak, kurtla birlikte öldürmek, çobanla birlikte yemek, sahibi ile birlikte yas tutmak ve hiçbir şey olmamış gibi davranmak” değil mi?

Senin bu siyasi halin iğrendiriyor ve tiksindiriyor Kemal Kılıçdaroğlu.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ