GÖÇ, TARİHİ ŞEKİLLENDİREN BİR SÜREÇTİR

GÖÇ, TARİHİ ŞEKİLLENDİREN BİR SÜREÇTİR
GÖÇ, TARİHİ ŞEKİLLENDİREN BİR SÜREÇTİR
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanlığı ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) iş birliğinde düzenlenen göç, güvenlik ve sosyal uyum konularının bölgesel düzeyde istişare edildiği  “Göç, Güvenlik ve Sosyal Uyum Bölgesel Üst Düzey Çalıştayı“,  İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ve Vali Ersin Yazıcı’nın katılımlarıyla Kocaeli ilinde gerçekleştirildi.
Düzenlenen çalıştaya; İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Vali Ersin Yazıcı,  İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Bilecik Valisi Bilal Şentürk, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Edirne Valisi Ekrem Canalp, Kırklareli Valisi Osman Bilgin, Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Yalova Valisi Muammer Erol, BMMYK Türkiye Temsilcisi Vekili Jea Marie Garelli, Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu, İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanı Dr. Can Ozan Tuncer, Türk Kızılay’ı Göç Hizmetleri Direktörü Bayram Selvi, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Kazan, BMMYK İstanbul Saha Ofisi Başkanı Elif Selen Ay, Balıkesir Emniyet Müdürü Hasan Onar, Balıkesir İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Tarık Hekimoğlu, belediye başkanları, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri,  sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.
GÖÇMENLİK İNSAN OLMAKTAN SONRA BELKİ EN KAPSAMLI KİMLİK TANIMIDIR
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz ve BMMYK Türkiye Temsilcisi Vekili Jea Marie Garelli’nin konuşmalarının ardından İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ise yaptığı konuşmalarında; “Bugün Suriye’de 7 milyonu çocuk olmak üzere yaklaşık 14 milyon insan doğrudan insani yardıma ve korumaya muhtaç durumdadır. 9 yıl içerisinde Suriye’de 600 binden fazla insan hayatını kaybetti ve 1 milyondan fazla insan yaralandı. Böylesi bir insanlık dramının yaşandığı bir ortamda ülkemiz insani, vicdani ve ahlaki sorumluluğunu yerine getirerek kapısına sığınanları dinini, rengini, ırkını ayırmaksızın hiç tereddüt etmeden kabul etti. 9 yıllık süreçte ülkemiz atmış olduğu adımlarla kültürüne ve tarihine özgü karakterini içeren kendine has göç yönetimi geliştirmiş ve tüm dünyaya bu yönüyle örnek olmuştur. İnsan medeniyetinin gelişimi, insanoğlunun göç hikâyesiyle şekillenmiştir. Göç, tarihi şekillendiren bir süreçtir. Göç etmek; insan ya da toplumların isteyerek ya da zorunlu olarak yaşadığı bulunduğu terk ederek başka bir yere yerleşmesidir. Bu yurt içinde olduğu gibi ülkeler arasında da olabiliyor. Göçmenlik insan olmaktan sonra belki en kapsamlı kimlik tanımıdır. Bugün modern insan göçmen olarak tanımlanıyor. Ancak maalesef göçmenlerin kendi ülkesindeki kötü şartlardan kaçarak gittikleri yerlerde şartları kötüleştireceğine dair olumsuz algıda bulunuyor. Oysaki göçmenler göç ettikleri yerlere olumlu katkılar da yapmış, dâhil oldukları yeni toplumların daha açık hale gelmesine ve her alanda gelişmesine katkılar da sunmuşlardır. Bu çerçevede devletlerin göçleri engellemek yerine onları yönetmeyi amaçlayan rasyonel politikalar üretmesi ve ilk etapta olumsuz gibi görünen bu durumu avantaja çevirecek adımlar atması her zaman daha yararlı olacaktır. Türkiye 1980’lerden itibaren özellikle Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika ülkelerindeki savaş ve istikrarsızlıklardan fazlasıyla etkilendi. Önceleri Avrupa’ya gitmek isteyenlerin transit olarak geçtikleri bir ülke iken şimdilerde artık göçmenler için bir hedef ülke haline geldi. Etrafımızdaki istikrarsızlıklar, iç savaşlar da dâhil hepsi bize dönük riskleri bu anlamda arttırdı. Göç söz konusu olduğunda gündeme gelen konulardan birisi de bu anlamda beraber yaşama kültürüdür. Bu konu temel olarak mültecilerin göç ettikleri yerlerin kültürel ve toplumsal dokusunu bozduğuna ilişkin bir olumsuz algıdan kaynaklanmaktadır. Ülkemizde de bu söylemler artmaktadır. Binlerce yıldır köklü bir merhamet toplumu olmak özelliğine sahip ülkemiz sadece Anadolu topraklarında değil, Dünya’nın her bir yerinde var olan zulme sessiz kalmadığını ve ihtiyaç halinde olan herkesin sığınacağı güvenli liman olduğunu Dünyaya defalarca kanıtlamıştır. Ancak göç yönetimi sadece ülkeye kabul etmekle kalmayıp, güvenlik ve uyum boyutlarıyla ele alınması gereken bir konudur. Bakanlığımızın tüm birimlerinin ve özellikle Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüzün bu konularda yürütmekte olduğu çalışmalardan ötürü teşekkürü hak ettiğini ifade etmek isterim. Bu çalışmalar, yaşayan kişilerin, bireylerin, göçmenlerin ve kendi insanlarımızın birbirini tanıması, var olan ön yargıların kırılması ve Türkiye’nin kültürü, adabı ve sosyal yaşam kurallarını ülkemizde misafir olanların öğrenmeleri açısından kıymetlidir bu sebeple bunun huzuru temin ve güvenlik boyutu vardır. Göç İdaremizin bu tür çalışmalarını siz değerli katılımcılarımızın desteği ve iş birliği ile daha ileriye taşıyacağımızdan emin olduğumuzu da ifade etmek isterim.  Bu çalışmanın hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Ev sahiplikleri için başta Kocaeli Valisi olmak üzere emeği geçen herkese ve katılımcılara teşekkür ediyorum.” diyen Bakan Yardımcısı Çataklı’nın konuşmalarının ardından “Misafirimsin” adlı belgesel gösterimi sunuldu.
Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz’ın “Türkiye’de Göç Yönetimi” adlı sunumunun ardından İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ve protokol üyeleri günün anısına toplu fotoğraf çektirdiler ve çalıştaya devam edildi.
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ