TOLGA POLAT / TÜRKGÜN

ZAFER İŞLEYEN, YENİ ALBÜMÜ ‘DULDA’ İLE SEVENLERİNİ SELAMLADI

Zafer İşleyen, tek nolojinin ilerleyişiyle daha az seyredilen müzik kanallarının azalmasından da oldukça şikayetçi. Her şeyi sosyal medya üzerinden döndüğünü, ancak kendisinin bu konuda yetersiz kaldığını düşünüyor. Müzik öğretmenliği kariyeriyle ilgili ise, “Kendime on üzerinden on veriyorum” ifadelerini kullanan sanatçı, aynı zamanda bir kamp sever. Kamp yapmayı, kent yaşamından bir kaçış olarak gördüğünü belirten İşleyen, “Yaşamımın önemli bir bölümü bir çiftçinin oğlu olduğum için doğayla iç içe geçti. Kamp da doğayla buluşmak için en doğru yol, en güzel şekilde yanıt veren bir etkinlik olduğu için çok seviyorum. Motosiklet sürmek ve kamp yapmak beni mutlu ediyor. En son karda çadır kamp yapmışlığımız bile vardır. Geleceği yönelik projeleriyle ilgili bilgiler de veren Zafer İşleyen, çalışmalarına şimdiden başladığı enstrümantal bir albüm çıkaracağını, sonrasında ise rock altyapıyla yoğrulmuş yeni eserlerini yayınlayacağını duyurdu.

KÖYLÜ GEÇMİŞİMİN BELLEĞİDİR ‘DULDA’

Türkü albümü ‘Dulda’ hakkında bilgiler veren başarılı sanatçı, yaptığı tüm albümleri şarkılardan bağımsız isimlendirdiğini söyledi. İşleyen, “‘Dulda’ da böyle doğdu. Yıllardan beri biriktirdiğim türkü formundaki bazı eserlerimi bu albümde toparladım.

Dulda; soğuktan, rüzgârdan korunulan yer anlamındadır. Türküler sığındığımız duldadır. Köylü geçmişimden belleğimdir” diye konuştu. İlk defa türkü albümü çıkardığını hatırlattığımız Zafer İşleyen, sözlerine şöyle devam etti: Müzik yaşantıma baktığımda çok değişik çalışmalar yaptığımı görüyorum buna ben bile ara sıra şaşıyorum.

Enstrümantal, rock, kalk müziği, marş, çocuk şarkıları ve benzeri. Bendeki ki yönü tür değil de nitelikli işler yapmak belirler. Ne yaparsam yapayım nitelikli olması benim için önemli olandır. Yaptığım bir çalışmada, bu şarkı olmamış denilen bir şarkı bulan olursa müziği bırakırım diye de iddialı konuşabilirim. Sanatçının son albümü ‘Dulda’, aşıklama geleceğine uygun besteler ve hece ölçüsünde yazılan halk şiirlerinden oluşuyor. On şarkının yer aldığı albüm için İşleyen, “Ustalardan tam not aldım’ ifadesini kaydetti.

SOL KESİM YAPMIŞ OLSAYDI…

İşleyen, sanat ve sosyal yaşantısını ise şöyle özetledi: Şimdiye kadar on albüm yaptım. Bunlardan ikisi, toplamda yirmi dört şarkımın yer aldığı Sızı albümleri. Şehitlerimize adadığım bir çalışma. Bu tür bir albüm, düşünce topluluklarının hiç birinde yok. Sol kesim böyle bir çalışmanın içinde olsaydı, sanat dünyasında yer yerinden oynardı. Fakat medya bizi görmezden gelmeye devam ediyor. Bu geçmişte böyleydi, gelecekte umarım böyle devam etmez. Sosyal yaşantımda ise eşim, çocuklarım, öğretmenliğim vazgeçilmezlerim. Devamında ise vakit yarattıkça at binmek, bisiklet ve motosiklet sürmek, doğa sporları ve kayak yapmak, bahçe işleriyle uğraşmak beni en rahatlatan aktivitelerim.

1974 yılında Malatya’da dünyaya gelen iki çocuk babası Zafer İşleyen, süpürge tellerini ahtalara bağlayarak yaptığı sazları aşa aşa müzik dünyasına adım atan bir isim. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden mezun bir müzik öğretmeni aynı zamanda. 100’ün üzerinde besteye sahip. Üniversite yıllarında beste çalışmalarına başlayan İşleyen, bağlama, gitar, piyano ve keman gibi çalgıları sahnede icra edecek kadar işine hâkim. Sanatında ‘Barış Manço’yu, yaşamında ise ‘baba’sını örnek alıyor.

VEFASINI ‘SIZI’ İLE GÖSTERDİ

Mehteri Anadolu rock tarzında yeniden yorumlamasıyla tanıdık Zafer İşleyen’i. Sanatçı dostlarıyla birlikte çıkardığı ‘Sızı’ albümleri ile Ülkücü şehitlere vefasını göstermiş, albüm oldukça ses getirmişti. Milliyetçi Hareket Partisi için yaptığı marşlarla da meydanları coşturan İşleyen ile müzik yaşantısını konuştuk.

Sanat yaşamında 20 yılı geride bırakan Zafer İşleyen, daha önce yaptığı ses getiren mehter çalışmalarıyla ilgili “O yıllarda yapılmış, zamanlaması iyi olan bir çalışmaydı ve değerini sürekli koruyor” dedi. Yaptığı her çalışmayı titizlikle hazırladığını belirten İşleyen, “Nitelikli işler üretmeye, zamana müzik yoluyla iz bırakmaya çalışıyorum. Yaptığım eserlerin değerinin zamanla daha iyi anlaşılacağını umuyorum” diye konuştu.

TEDİRGİNİM

Türkiye’de son yıllarda değişim yaşayan müzik sektörü ile ilgili yorumlarını merak ettiğimiz Zafer İşleyen, öğretmenliği nedeniyle zamanının önemli bir bölümünü gençlerle geçiriyor. Gençlerin dünyayı sürekli izlediğini, kendilerini geliştirdiklerini ve her şeyden haberdar olduklarına dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu: Gençlerimizin kaygıları, hobileri, hayata baktıkları noktayı mesleğim nedeniyle daha sağlıklı yorumlaya biliyorum. Bir kere akıl yürütürken daha özgürler. Bu durum, kendisinin farkında olanları daha değerli duruma getirirken bilinçsiz olanlarda toplumda saygınlık kaybına yol açabiliyor.

Müzikteki tercihlerini çok iyi görmüyorum açıkçası. Kaliteden fazla popülerliği önemsiyorlar. Son zamanlarda yaygın dinledikleri RAP. Açıkçası RAP’e müzik dersek, müziğe haksızlık etmiş oluruz. RAP, bir yazım ve okuma tekniği. Hiçbir türe ön yargılı değilim. Kaliteli olduğu sürece her şeyi dinlerim. Ancak gençlerimizin Türk müziğinden koparak tamamen ABD kökenli türlerin esareti altına girmesi, geleneklerimizden kopuş sürecini hızlandırır. Bu sebeple çabuk tüketilen eserlerin peşinden koşarak, popülerliği ön sırada tutarak geçmişimizden bu denli hızlı kopmak beni tedirgin ediyor.