DÜN MHP’YE ÖVGÜLER YAĞDIRIRKEN BUGÜN MHP’YE DİL UZATANLAR ASLA SAMİMİ OLAMAZ
(Göktuğ ŞEREMETLİ)
Yıllarca MHP’ye övgü yağdıracaksın.MHP sayesinde koltuklara oturacaksın.Sonra koltuk hayalin büyüyünce MHP’ye dil uzatacaksın.Bu dürüst siyaset değildir.Bu ahlaki değildir.Bu tür insanları sonu tükeniş ve hüsrandır.

Son gelişmeler üzerine MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın açıklamaları önemli.
Altını çizerek okuyun..

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: İP’li Akşener kahkahalar atarak kurtulamaz
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, resmî Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, ”Türk siyasetinde bir dava partisinden yetişip o davanın yıllarca mücadele ettiği bir zihniyetin saflarında siyaset yapmayı içine sindirebilen “oportünist ve revizonist” politikacı tipine örnek teşkil eden isimler maalesef her partide olmuştur.” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: İP’li Akşener kahkahalar atarak kurtulamaz

MHP’de davaya sadakat ve lidere bağlılık gibi Ülkücü ahlakın gereklerini bir tarafa bırakarak benliklerine mağlup olanların, lidere alenen tenkitlerle dillendirdikleri sözde yanlışların daha beterini, gittikleri mahfillerde kendilerinin işlediklerine, çok sayıda örnek verilebileceğine dikkati çeken Yalçın, ”MHP saflarında yetişip veya hasbelkader MHP saflarında yer alıp daha sonra başka oluşumlara yelken açanların, muhalefette ve tenkitte aşırıya kaçarak izhar ettikleri tavır ve psikoloji; bir anlamda suçunu bastırma, kendi aczini setretme güdüsünün tezahürü olmuştur.” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın açıklamaları şu şekilde;

”Türk siyasetinde bir dava partisinden yetişip o davanın yıllarca mücadele ettiği bir zihniyetin saflarında siyaset yapmayı içine sindirebilen “oportünist ve revizonist” politikacı tipine örnek teşkil eden isimler maalesef her partide olmuştur.

MHP’de davaya sadakat ve lidere bağlılık gibi Ülkücü ahlakın gereklerini bir tarafa bırakarak benliklerine mağlup olanların,lidere alenen tenkitlerle dillendirdikleri sözde yanlışların daha beterini, gittikleri mahfillerde kendilerinin işlediklerine, çok sayıda örnek verilebilir.

MHP saflarında yetişip veya hasbelkader MHP saflarında yer alıp daha sonra başka oluşumlara yelken açanların, muhalefette ve tenkitte aşırıya kaçarak izhar ettikleri tavır ve psikoloji; bir anlamda suçunu bastırma, kendi aczini setretme güdüsünün tezahürü olmuştur.

Çünkü bu gibiler, MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi ve partiyi suçladıkları hemen her konuda yanlış yapmış, kınadıklarıyla imtihan edilen şaşkın beşerlere dönmüşlerdir.

Dünya nimetleri ve davetkâr çıkarların yoldan çıkarması ihtimaline karşılık iyi bir nefis mücadelesi ve davaya merbutiyet muhasebesi yapmanın, Ülkücü ahlakını ve insani erdemleri korumaktan geçtiği, camiada maşeri vicdanı oluşturan Ülkücü töresinin üç sacayağından birinin de lidere bağlılık olduğu unutulmuş, unutulmak istenmiştir.

Zira günahların, yanlışların ve mesuliyetlerin getirdiği ağır psikolojik yükü, travma ve yıkımı taşımaktansa böyle bir telafi mekanizması veya ruhsal kaçış rampasına yönelmek daha kolay olmuştur.

Hesap, heva ve heves adamlığının; dava insanı olmaya tercih edilebilmesinin arkasında yatan amil, işte bu hâletiruhiyedir. Hiçkimse içine düştüğü bu hâletiruhiyeden kahkahalar atarak kurtulamaz.’