Pandemi ile ilgili tedbirlerin 1 Temmuz’dan itibaren normalleşmeye dönmesiyle birlikte Körfez’de de hareketlilik son derece arttı. Hatta yapılan açıklamalarda, bayramda hemen hemen yüzde 100’e varan doluluk yaşanacağı belirtiliyor. Çok güzel; ancak şöyle bir bakalım durum nasıl…

Yaz ayları geldiğinde nüfusun birden bire yükseldiği sahil bölgelerinde yaşanan sıkıntılar yıllardır belli ve maalesef büyük bir kısmı yerel anlamda sunulmaya çalışılan imkânlarla çözülme yoluna gidildiği için bu problemler giderilemiyor. Yanlış anlaşılmasın çözüm için çaba gösterilmiyor ya da bir şeyler yapılmıyor demiyorum. Peki, ne diyorum, anlatayım…

Bütün sahillerde yaz aylarında baş gösteren en önemli problemler; sağlık, ulaşım, çöp ve temizlik ile su tüketimi… Bütün problemler bu ana başlıklarda toplanıyor. Bakın yıllardır bu problemler yaşanıyor ve çözümleri de hep kökten halledilsin ya da yerel anlamda halledilsin diyerek öteleniyor.

Örnek vermeye sağlık konusundan başlayalım. Bu konuda daha önce de yazdım. Benim fikrim belli. Bu yerlere Bakanlık yaz aylarında ek destek sunmalıdır. Önceki yıllarda 112 Acille ilgili Körfez’de yaz için tedbirler alındığı açıklanmıştı; kazaların artması nedeniyle. İyi güzel, ama 1. ve 2. basamak sağlık hizmetleri açısından da çok yoğunluk oluyor. Birinci Basamak olan Aile Sağlık Merkezleri ile hastanelerde çok sıkıntılar yaşanıyor. O kadar yükü kış nüfusuna göre kadrolanmış, orada çalışan sağlıkçılara yüklemek de bence haksızlık olur. Sadece basit durumlar için ve reçete yazdırmak için ve de daha önem derecesi düşük sağlık problemleri için yazdan yaza çalışacak sahra sağlık kuruluşları düşünülemez mi; bilmem ne zaman başlanacak ve bitecek çook büyük kapasiteli hastanelerin yapılmasına kadar. Kadrolarını da yine il dışından hem tatil yapıp hem mesai yapacak sağlıkçılardan oluşturarak… Çok mu zor? Bir Bakan istesin anında yapılır. Bu nokta atışı, bir problemi çözmek için pratik bir yöntem değil midir? Zaten Körfez’in hemen hemen bütün problemleri nokta atışı pratik yöntemlerle çözülür. 8 ayı belli nüfusta olup 4 ayı on kat nüfus için hizmetleri getirebilme adına yerel yönetici ve siyasetçilerin gayretleri bugüne kadar olduğu gibi yeterli gelmemektedir. Durumu anlattıkları Ankara’daki bürokrat ve Bakanlara göre bütün Türkiye’nin rutinidir o problemler. “Sadece sizin sıkıntınız yok bütün Türkiye’nin bekleyen sıkıntıları var, sıraya koyuyoruz zamanı geldiğinde yapılacak” cümlelerini çok işittiklerini biliyorum yerel yönetici ve siyasetçilerin. Ama atlanan konu şu; bu bölgelerdeki sıkıntıyı burada yaşayanlar oluşturmuyorlar ki; ülkenin bütün yörelerinden gelenler var. Yani hemen hemen her İl’den insanları ilgilendiriyor. Sen onlara da hizmet etmiş olacaksın. Mantalite bu olduğunda ve bu doğrultuda hareket edildiğinde meseleler çok daha çabuk çözülür diye düşünüyorum.

Özellikle bayramlarda felç olan diğer zamanlarda da çok sıkıntılı olan yol da böyle, 100 binlik bir ilçenin yazın 1,5 milyona ulaşan nüfusuna hizmet vermeye çalışan Belediye hizmetlerinin durumu da böyle… Çevre ve Şehircilik Bakanlığı her yaz devletin imkânlarıyla o sahil bölgelerine çöp ve temizlik anlamında lojistik destek veremez mi? Ya da başka bir formülle bu anlamda hizmet veremez mi? Bal gibi de verir; yeter ki böyle bir düşünceye odaklanılsın.

Kısacası bütün Türkiye’nin gözdesi, oksijen depomuz, artık kapasitesi arttırılan havaalanı ile penceresini Dünyaya açan Körfezimize gerekli olan destek, yerel anlamda kalmadan her konuda verilmelidir.