Devlet BAHÇELİ diyor ki; ”Sövene dilsiz, vurana elsiz kalmayacağız.” (Göktuğ ŞEREMETLİ)

Devlet BAHÇELİ diyor ki; ”Sövene dilsiz, vurana elsiz kalmayacağız.” (Göktuğ ŞEREMETLİ)

Devlet BAHÇELİ diyor ki;
”Sövene dilsiz, vurana elsiz kalmayacağız.”
(Göktuğ ŞEREMETLİ)
Türkiye’de ve dünyada neler oluyor?Türkiye üzerinde hangi oyunlar oynanıyor?Ne yapmalıyız.,?
Ülkemizde siyasetçi görünümü ile pek çok kişi günlük dedikodu ve tazvirat ile uğraşırken MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli tam bir devlet adamı ciddiyeti ile milletimize yön gösteriyor.
Devlet Bahçeli diyor ki:
”Türk vatanı asırlar içinde sahnelenen pek çok fedakârlığın, pek çok kahramanlığın mahsulü olarak var olmuş, bundan sonra da aynı iştiyak ve iradeyle varlığını koruyacaktır.

Kutlu ecdadımızın hatıraları, aziz şehitlerimizin emanetleri Allah’ın izniyle zayi olmayacak, hiçbir zaman da ziyan kabul etmeyecektir.

Türk milletini izale ve imha gayretleri dün olduğu gibi bugün de akamete uğrayacaktır.

Şerefli mazimizin her sayfasında beka dedik belaları def ettik; millet dedik zilleti tepeledik, inanıyorum ki aynısını yine yapacağız, yine aynı başarıyı göstereceğiz.

Kaldı ki varoluşumuzun payidarlığı, istikbalimizin pekişip perçinlenerek güvenceye alınması buna bağlıdır.

Türk milleti haksızlığa gelemez.

Hain ve hayasız hücumlara boyun eğemez.

100 yıl önce bize rağmen tesis edilen bir işgal ve ihanet düzenine boyun eğmiştik.

Haritalar fitne mürekkebiyle çizilmiş, sınırlar zulmün süngüsüyle belirlenmişti.

Eski hakimiyet havzalarımız tutsak edilmiş; izimiz, ismimiz ve eserlerimiz karalanmıştı.

Zor, karanlık ve hazin dönemlerdi, gönül coğrafyalarımızdan yalnızca askerlerimiz değil kanımız çekilmişti, hayallerimiz göçmüştü, ülkülerimiz sürülmüştü.

Evimizden çıkarılmıştık, anılarımızdan koparılmıştık.

Ama bugün Türkiye, bekasını temin ve takviye etmek amacıyla Fırat’ın doğusu veya batısı demeden ileri atılmakta, bu uğurda kararlılığını gösterebilmektedir.

Dün akıntıya karşı kürek çekmek beyhude çabaydı.

Ancak bugün kendi akıntımızın, kendi akınımızın yönünü tayin edecek müteyakkız bir mevkie gelişimiz hakikaten göz kamaştırıcı bir gelişmedir.

Türkiye’ye rağmen kımıldayan bir yaprağın akıbeti bilinsin ki çürümedir.

Türk milletinin hilafına yapılan her türlü tasarım, dizayn, plan, kurgu, hazırlık yok hükmündedir.

Güney sınırlarımız boyunca hıyanet üretimi yapanlar, pusu kuranlar karşılarında çelik gibi bir iman, çevik bir irade bulacaklardır.

Milli bekamızı, milli haklarımızı, tarihi mirasımızı, egemenliğimizin ilke ve esaslarını görmezden gelen, hafife alan, kulak ardı yapan kim olursa olsun ödeyeceği bedele peşinen razı olmalıdır.

Türkiye’nin çevresinde hiçbir terör çetesi yaşamamalıdır, yaşayamayacaktır.

Bu Türk milletinin yeminidir.

Terör örgütleri için kader ağlarını örmüş, bunların sonu görünmüştür.

Fırat Kalkanı Harekâtı ve Zeytin Dalı Harekâtı’yla emperyalizmin uykularını kaçıran, hevesini kursağında bırakan, terör devleti kurma niyetlerini can evinden vuran Türkiye, bu kez de gerek Fırat’ın doğusu gerekse Menbiç ve etrafını zulmün tasallutundan kurtarmaya muktedirdir, buna hazırdır.

Mevzu bahis vatan savunmasıdır.

Bunun da üstünde beka mücadelesidir.

Duruşumuz meşrudur, uluslararası hukuka uygundur.

Davamız var olma, milli güvenliğimizi müdafaa davasıdır.

Ülkemize yönelebilecek her türlü tehdit ve tehlikenin merkezinde karşılanması, jeopolitik risklerin zamanında okunup göğüslenmesi mecburiyettir.

Yüz yıl önce aciz düşmüştük, biçilen kefene gövdemizi uzatmıştık.

Fakat o günler geride kaldı, dev doğruldu, Türk milleti bekasını müdafaa etmek için belalara deyim yerindeyse savaş açtı, cephe açtı, tavır aldı.

Türkiye hem diplomasiyle hem de askeri caydırıcılık vasfıyla sahadadır, masadadır, aktif şekilde meydandadır.

Üçlü Astana Zirveleri, ikili Soçi görüşmeleri, dörtlü İstanbul temasları, Cenevre turları seri şekilde devam ederken ülkemiz bölgesel gelişmelerin dışında değil, bilakis tam ortasında, üstelik etkin ve sözü dinlenir şekilde yerini almıştır.

Türkiye’siz Ortadoğu mahzundur, mahcuptur, mağluptur.

Bugün Fırat Kalkanı Bölgesi huzura kavuşmuştur.

3 bine yakın IŞİD teröristi tesirsiz hale getirilmiştir.

İdlib’te tekrar nükseden çatışmalara rağmen Afrin güvendedir.

Terör koridoru baltalanmış, ihanetin Akdeniz’e çıkış yolları milli fedakârlık ve şehit kanlarıyla kapatılmıştır.

Dört parçalı Kürdistan komplosu her düzeyde tırpan yemiştir.

Türkiye hiçbir tehdidi alttan almamış, göz yummamıştır.

Bugün Fırat’ın doğusu fitnenin boynudur.

Bu boyun vurulmalıdır, bu boyun bedeninden koparılmalıdır.

Refakatçisi Emperyalizm olan Rojava projesi tedavülden kaldırılmalıdır.

Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünü sakatlayacak, Türkiye’nin milli güvenliğini sabote edecek her türlü mütecaviz tertibe karşı uyanık olmak zaruridir.

Zahmetsiz rahmet olmayacağına göre, zahmetlere katlana katlana huzur ve zafer şafağına inanıyor ve ümit ediyorum ki milletçe ulaşılacaktır.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ