Cuma hutbesi: Mümin cana yakındır

Cuma hutbesi: Mümin cana yakındır
  • Manşet
  • 10 Aralık 2021 11:26
  • 752

Cuma hutbesi: Mümin cana yakındır

Her hafta büyük bir katılım eda edilen Cuma namazı için bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen hutbe konusu “Mümin cana yakındır” başlığı oldu. 10 Aralık 2021 tarihli cuma hutbesinin tamamını haberimizde okuyabilirsiniz.

Yeni Şafak
10 Aralık Cuma Hutbesi: Mümin cana yakındır
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı bu haftaki Cuma hutbesinin konusu “Mümin cana yakındır” olarak belirlendi.

Muhterem Müslümanlar!

Ashâb-ı Kirâm’dan birisi, güzel bir vadiden geçiyordu. Vadideki suyun tadı çok hoşuna gitmişti. Manzaradan da oldukça etkilenmişti. “İnsanlardan uzaklaşıp şu vadiye yerleşsem” diye düşündü. Resûlullah’a giderek niyetini açıkladı. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), ona böyle bir şey yapmamasını söyledi. İnsanlarla omuz omuza verip Allah yolunda mücadele etmenin, evinde tek başına yıllarca ibadet etmekten daha faziletli olduğunu buyurdu.

Cuma Namazı Nasıl Kılınır, Kaç Rekat? (Basit Anlatımla) Cuma Namazı Kılınışı

Aziz Müminler!

İslam’ı hakkıyla yaşamak; hem Allah’a karşı görevlerimizi yerine getirmek hem de insanlarla ilişkilerimizde dinimizin hayat yüklü mesajlarını rehber edinmektir. Toplumdan kopmak, yalnızlaşmak, bencil ve bireysel hayatı tercih etmek asla doğru değildir. Nitekim namaz, oruç, zekât, hac ve kurban gibi ibadetlerin temelinde, Allah’a karşı sorumluluğumuzun yanında insanlarla tanışma, kaynaşma, paylaşma ve dayanışma gibi nice hikmetler vardır.

Kıymetli Müslümanlar!

Modern çağda ne yazık ki kendi dünyamıza hapsolduk. Bireyselleştik ve yalnızlaştık. Bencilleştik ve kendimizden başkasını düşünemez olduk. Evlerimiz birbirine yaklaşırken gönüllerimiz birbirinden uzaklaştı. Arkadaşlık, dostluk ve komşuluk ilişkilerimiz azaldı. Allah’ın selamını vermeyi, hal hatır sormayı, gönül alıcı tatlı bir sözü, muhabbet dolu bir tebessümü birbirimizden esirger hale geldik. Kimi zaman yanı başımızdaki komşumuzun hastalığından hatta vefatından dahi haberimiz olmadı.

Dijital dünya bizlere pek çok imkân sundu. Ancak sanal âlemin cazibesine kapılıp kendimizi kaybettik. Dijital ortamlarda güzel ahlakı muhafaza edemedik; hakkı, hukuku gözetemedik. Bilgisayar, tablet ve akıllı telefonların esiri olduk. Gerçek hayatla bağımız koptukça kalabalıklar içinde yalnızlaştık. Dünyanın diğer ucundaki insanlarla çevrim içi iletişim kurarken aynı evi, aynı ortamı paylaştığımız ailemizle, çocuklarımızla, komşularımızla hasbihal etmeyi unuttuk.

Değerli Müminler!

Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de Peygamberimize hitaben şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi…”

O halde, ümmeti olmakla şeref bulduğumuz Peygamberimizin ahlakını örnek alalım. Şefkati ve merhameti, fedakârlığı ve kanaatkârlığı, tatlı sözü ve güler yüzü şiar edinelim. Ailemizden başlayarak akrabalarımızla, komşularımızla ve bütün insanlarla iyi ilişkiler kuralım. Huzuru ve mutluluğu; bireysellik ve bencillikte değil, Rabbimizin rızasında ve kardeşlerimizin duasında arayalım.

Hutbemi Allah Resûlü (s.a.s)’in mümini tarif ettiği şu hadis-i şerifi ile bitiriyorum: “Mümin cana yakındır. İnsanlarla yakınlık kurmayan ve kendisiyle yakınlık kurulamayan kimsede hayır yoktur.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ