CIGARAYA NASIL BAŞLANIR (Göktuğ ŞEREMETLİ)

Sıtkı Şeremetli

CIGARAYA NASIL BAŞLANIR
(Göktuğ ŞEREMETLİ)
Faiz Türkan kardeşim anlatmıştı :
Bir gün Çanakkale’ye gene gönüllü toplanmaktadır. Bir Çavuş Balya’nın Turplu köyüne gelir, gençleri cami önüne toplar. Vücutça gözüne kestirebildiklerini ayırır.
– “Kaç yaşındasın”.
– On yedi..
– Tut kaldır şu tüfeği… Tamam Çanakkale’ye…
Böylece yirmi iki genç ayırır. O sırada bir çocuk daha gelir. Çavuşa: “Ağabeyim gidiyor. Ben de geleyim…
– Yaşın kaç?
– On üç..
– Daha çok küçüksün. Bunun annesi babası nerede? Bu çocuktan başka ailede erkek evlat var mı?
– Yok.
– Öyle ise bu kalsın da nesli devam ettirsin.!
(Faiz Bey : “İşte ben o “Bu çocuk kalsın, neslinizi devam ettirsin” denilen gencin torunuyum.”demişti.)
Ve giderler… Dualar edilir.. Sular dökülür… Giderler… Çanakkale’ye, Gelibolu’ya meydan-ı harbe giderler….
Ama anne ile baba her sabah kalkar bir kese tütün alır, köyün yolu gören hakim bir tepesi vardır oraya çıkarlar. Başlarlar yola bakmaya
“Oğlumuz buradan gitti, buradan gelecek.” Bekle, bekle, bekle. “Yak bir cıgara.” “sar bir cıgara daha.”
“Oğlumuz bu yoldan gittiydi. Buradan gelecek…”
Çok uzaklardan biri gözükür. Köye yaklaşmaktadır. Birileri gelmektedir.
“Acaba oğlumuz mu?… Yok,hayır,o değil..Sar bir cıgara daha”
Gelenler selam verip geçip gitmektedir.
Oğlumuz bu yoldan gitmişti, bu yoldan gelecek..Gelecek…Gelecek…
Yıllar, yılları kovalar… kar, yağmur, çamur, fırtına, rüzgar, güneş, sıcak… hiç biri engel olamaz o tepenin üzerinde sabahtan akşama kadar bütün gün iki ihtiyar bazen soğuktan titreyerek, bazen sıcaktan bunalarak oğullarını beklemektedir.
Giden oğullar hep beklenir. O köyden seferberlik yirmi iki genç askere alınmış sade iki kişi geri dönebilmiştir.
(Aydın AYHAN Hoca’dan alıntıdır)
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ