Selçuklu da bizim, Osmanlı da bizim, Cumhuriyet de bizim. Türk milleti var olduğu günden bu yana tarihi aynı zamanda kimliğimiz ve mazimizdir. Tarihimizin hiçbir dönemi başka bir dönem içinde fitne, ayrışma, bölücülük yapmak için kullanılmamalıdır. Ama maalesef kendini İslamcı gösterenler kişiler içinde de, demokrat gösteren kişiler içinde de Türk milletinin tarihindeki dönemleri başka bir dönemle çatıştırmak için elinden geleni yapanlar vardır.

Osmanlı maskesi takıyor Türkiye Cumhuriyeti’ne düşman, Türkiye Cumhuriyeti maskesi takıyor Osmanlı’ya düşman…

Bu özünde Türk düşmanlığını barındıran bir durumdur.

Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığının sembolü olan Mustafa Armağan, 2023 yılına gireceğimiz saatlerde sosyal medya hesabından “Loading” yazarak ve Osmanlı arması paylaşarak yine bir fitneye el atmıştır.

Mustafa Armağan’ın geçmişteki FETÖ’cü kimliği, bu Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığında sürekli fitne üretmesinin sebebi olabilir mi diye düşünüldüğü için ‘Osmanlı’ya sahip çıkıyor’ görüntüsünün sadece bir maske olduğu kanaati herkeste hâkimdir.

1999 yılında “Medya Aynasında Fethullah Gülen (Kozadan Kelebeğe)” adlı kitabı ve yine Fethullah Gülen için yazılan yazıların derlendiği “Diyaloğa Adanmış Hayat” kitabını hazırlaması ve bunu da FETÖ’nün kurduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından bastırması, Zaman gazetesinin eski yazarı olması, uzun süre FETÖ’nün TV kanalı olan Mehtap TV’de “Tarih Aynası” adlı program yapması, teröristbaşı Fethullah Gülen’in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nda yayın bölümü yöneticiliği görevini üstlenmesi, 2000-2002 yılları arasında, yine Cemaat’in hazırladığı “DA” (Diyalog Avrasya) dergisinin genel yayın yönetmenliğini yapması, FETÖ’nün düzenlediği Abant Platformu toplantılarının “seçkin” katılımcısı olarak tamamında yer alması…

Bu geçmişteki FETÖ’cü kimliğinin özetidir. Mustafa Armağan, o dönemde de Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı idi, şimdi de Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı ve son nefesini de böyle verecek gözükmektedir.

Mustafa Armağan’ın “Osmanlıyı seviyor” görüntüsünün de bir maske olduğuna inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışarak Osmanlı sevdası olmaz. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran da eski bir Osmanlı subayı olan Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Çünkü geçmişte Kürtçülük-Bölücülük konusunda söylemleri de olunca onun Türk devletlerinden herhangi birine muhabbet duyması mümkün gözükmüyor.

“Diyorlar ki “PKK’lıları sokağa mı bırakacaklar?” Şimdi şunu diyoruz diyelim ki bırakmadılar o zaman tabutlar gelmeye devam mı etsin? Bunu mu istiyorsunuz deyince duruyorlar” cümlesini kuracak kadar sakat bir mantığın sahibi Mustafa Armağan’ın Osmanlı sevgisi de elbette maskedir.

Mustafa Armağan, Türklükten, “Ne mutlu Türk’üm diyene” gibi sözlerden rahatsızdır ama etnik fitne olacak konularda da “Sanıyorum son zamanlardaki ‘Kürt açılımı’ sayesinde Kürt tarihi de yeni baştan yazılmaya başlanacakr, tabii bu gelişme de resmi tarihin görmek istemediği, üzerini ısrarla kapattığı bir alanın daha tarih alanındaki rekabete katılacağı anlamına gelir ki, tarih, özellikle de yakın tarih müthiş derecede renklenecek gibi görünüyor önümüzdeki yıllarda” gibi bülbül gibi şakımaktadır.

Mustafa Armağan Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışan her unsura, oluşuma sempatiyle bakmakta, onları desteklemekte ama bunu da Osmanlı maskesi kullanarak yapmaktadır.

Günümüzde de “Hükümete yakın duruyor” imajıyla kendini korumaya çalışmaktadır. Ama bu hükümete zarar vermekten başka bir sonuç çıkarmıyor.

Türkiye Cumhuriyeti her yönden güçlenmeye-güçlendirilmeye çalışılırken Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı sadece bunu engellemeye, gölgelemeye çalışanların işidir.

Mustafa Armağan, sosyal medya hesabından “Loading” yazarak ve Osmanlı arması paylaşarak böyle bir misyonu yaşatmaktadır.

Sol’dan Osmanlı düşmanlığı yapan Tunç Soyer’in, bu taraftan Cumhuriyet düşmanlığı yapan Mustafa Armağan’ın PKK ve Kürtçülük sevdası niçin ortak ki?

Bu soru bile inanın oynanmaya çalışılan oyunu anlamanıza yetecektir.

Ne Tunç Soyer gibiler Cumhuriyetçi ne de Mustafa Armağan gibiler Osmanlıcıdır.

Cumhur ittifakının durduğu yer Türkiye Cumhuriyeti’ni yüceltme, koruma, Atatürk’ün miraslarına sahip çıkma iken siyasetçisi, yazarı, yorumcusu, tarihçisi her konuştuğuna, yazdığına dikkat etmelidir.

Cumhur ittifakı seçimler yaklaşırken her türlü provokasyonun muhatabı olacaktır. 6+HDP masasını PKK, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütlerinin açıktan desteklemesi ortada iken zaten provokasyon denemeden durmaları mümkün değildir. Terör örgütü PKK ve FETÖ’nün can çekişmesi her türlü provokatörlüğü yapacaklarının belirtisidir.

O yüzden sağduyulu, dikkatli olmak hem MHP’nin hem de AK Parti mensuplarının önceliği ve misyonu olmalıdır.

Yanımızda görünen aslında düşmanımız olabilir.

Mustafa Armağan ve benzerleri her dönem provokasyon yaparak bunun örneği olan birisidir.

Selçuklu da, Osmanlı da, Cumhuriyet de ve Türk tarihinde kurulan her Türk devleti de bizimdir. Son kurulan devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’dir. Ona sahip çıkmak, onu 2023 yılında süper-güçlü devlet haline getirmek herkesin ana düşüncesi olmalıdır.

Dil, kalem, fiziki her türlü provokasyona dikkatli olmalıyız. Çünkü düşman hareketli, düşman son kozlarını oynuyor.