BİR İNSANLIK SORUNU: CEHALET

BİR İNSANLIK SORUNU: CEHALET
BİR İNSANLIK SORUNU: CEHALET
Bizim kalbimizle tasdik, dilimizle ikrar ve amelimizle görünür kılmaya çalıştığımız İslam, cahilliğin en büyük düşmanıdır. Çünkü Kur’an-ı Kerime baktığımızda insanın ilk eylemi ilmin esas sahibi olan Allah (cc)’dan bütün isimleri öğrenmek olmuştur. Bu konuda ayet-i kerime şöyle der: “Allah Âdem’e bütün isimleri, öğretti. Sonra onları önce meleklere arzedip: Eğer siz sözünüzde sadık iseniz, şunların isimlerini bana bildirin, dedi.” (Bakara; 31)
Bu öyle bir ilimdir ki her türlü cehaleti ayaklar altına alan, insanın varlığını ve yaratılış amacını idrak etmesini sağlayan, geçmiş ve geleceğini kuşatan, dünya ve ahiretini mamur eden bir ilimdir. İşte bu iman ve kabullenişe dayalı olarak elde edilen ve üretilen her bilgi insanı yüceltir ve değerli kılar.
İnsan bu bilgi ile donandıkça yücelir ve hayata bakışı değişir. İlim öğrenmek/tahsil yapmak Allah’ın emri, peygamberlerin mirası, erdemli ve faziletli insanların gıdasıdır. Çünkü ilimle insan gökteki yıldızlar gibi gece başkalarının yolunu aydınlatırken, yine güneş gibi hem kendini, hem de başkalarını aydınlatır. Hz. Peygamber (sav) Efendimiz: “Âlim bilgili bir kimsenin cahillikle ibadet eden bir kimseye karşı üstünlüğü, ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir”. (Tirmizi İlim 19/2682) Buyurmuşlardır.
Günümüzde cahillik dar bir alana hapsedilen bir kelime! Genellikle okuma-yazma bilmeyen kişiler veya teknolojik aletleri kullanamayanlar cahil olarak nitelendiriliyor. Okumak-yazmak, okullar bitirmek, çeşit çeşit fakültelerden diplomalar almak, unvanlara sahip olmak elbette çok önemli, çok değerli. Bunu kimse inkâr edemez.
Lakin benim gönül dünyamda cahillik denilen kavram tam da burada başlıyor. Çünkü diplomalar insanın bilgili olduğunu gösterebilir ama cahillikten kurtulduğunu göstermez. Bilginin hayat pratiklerine yansımasında en önemli unsur ahlaki tarafıdır. Eğer bütün bilgi ve unvanlarına rağmen kişi insani erdemlerden ve ahlaki faziletlerden yoksun ise onun elinde bilgi istismar ve zulüm aracına dönüşür. İşte kişi bilgisini istismar ve zulüm aracına dönüştürüyorsa, bilgisi onu şımartıyorsa, kibir sahibi yapıyorsa o kişi cahillikten yakasını kurtaramamış demektir.
Ne söylemişti Yunus Emre;
İLİM İLİM BİLMEKTİR
İLİM KENDİNİ BİLMEKTİR
SEN KENDİNİ BİLMEZSEN
BU NİCE OKUMAKTIR.
Köyde ormanda ağaçların içinden geçerken baltasını saklayıp “ağaçlar baltadan korkmasın, üzülmesin” diye yol yürüyen bir insan sırf diploması yok diye cahil mi sayılacak? Yoksa sırf diploması olduğu için yoldaki zavallı ve masum bir hayvanın üzerine taş atıp tekme savuran bilgili mi sayılacak? Hakîkatı kavrayan vicdanların vereceği karar bellidir.
Cahillik ve ilim konusunda meselenin ahlaki yönüne işaret ettikten sonra şunu söylememiz yerinde olur. İslam öncesi dönem tarih kitaplarında “cahiliye dönemi” diye adlandırılır. Bu dönem aynı insana değer verilmeyen, şirkin egemen olduğu bir dönemdir. Şirkin egemen olduğu ve insanın ezildiği bir dünya ise zifiri karanlıktır. İşte bu karanlık çağı bitiren “Yaratan Rabbinin ismiyle oku” ayeti olmuştur. Hz. Peygamber (sav)’in “Besmele ile başlamayan her iş bereketsizidir” hadis-i şerifini de bu açıdan değerlendirdiğimiz de insanın niyeti ve ameli arasında sağlıklı bir ilişki kurabiliriz. Yani cahilliğin panzehri ilimdir. İlmin bereketi ise Allah için yapılmasıdır.
Okumak satırlardan sadırlara doğru indikçe, sadırlardan da dış âlemi kuşattıkça değer kazanır. Böylece kişi kendi iç ve dış âlemini keşfeder. Bu keşif hakikatin, adaletin ve merhametin izinde gidildiği sürece ruh dirileşir, kalp itminana erer, zihin aydınlanır. Böylece bilgi ilme, ilim nura, bu nur da gerçek aydınlığa dönüşür. Esas özgürlük o zaman başlar. Aksi takdirde özgürlüğün yerini kölelik, aydınlığın yerini karanlık, ilmin yerini cehalet alır.
Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde: “Ya âlim ol, veya öğrenci ol, yahut dinleyici ol, ya da bunları seven ol. Sakın bunların dışında bir beşincisi olma ki helak olursun.” ( en-Nebhâni, el-Fethu’l-kebir, I, 189.) buyurmuşlardır.
Yeni bir eğitim öğretim yılının başladığı bu günlerde bütün eğitim camiamıza Allah (cc)’tan kalp ve zihin açıklığı, hikmetle donanmış bilgiye ulaşmalarını, öğrendikleri bilginin bütün insanlık için hayırlara vesile olması diliyorum.
Allah bizi cahillikten korusun! Amin
İzzet ALTINTAŞ
İl Vaizi –
Bir ‎şunu diyen bir yazı '‎"Ya ÂLİM ol, veya ÖĞRENCİ ol, yahut DİNLEYİCİ ol, ya da BUNLARI SEVEN ol. SAKIN BUNLARIN DIŞINDA BİR BEŞİNCİSİ OLMA Kİ HELAK OLURSUN." (en-Nebhâni, el-Fethu'l-kebir,l, اول TISLERIBAS BALIKESİR İL MÜFTÜLÜĞÜ‎'‎ görseli olabilir
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ