BAYRAM ERTESİ(Ramazan KARACA)

Sıtkı Şeremetli

BAYRAM ERTESİ
Bugün hem pazartesi hem de bayram ertesi… Uzun bir bayram tatilinin ardından haftanın ilk iş gününe “merhaba” dedi bütün Türkiye. Böylesi yaz aylarına denk gelen bayramlar, bir de tam haftayı kapsadı mı, bambaşka bir boyuta dönüşüyor; tıpkı bu Kurban Bayramı’nda olduğu gibi…
Bir kere şunu belirtmeliyim ki, insanlar sıkılmış ve artık iyice bunalmış. Kısmi normalleşmeler içinde geçen bayram günleri ve tatilinde insanlar “tam normalleşme” normlarına girdi; özellikle de sahillerde.
Manzara şuydu; titiz ve kurallara uymayı kendine şiar edinmiş insanların dışındakilerde maske de mesafe de hak getire… Evet evet aynen öyleydi. Peki, bunu insanlar neden yapıyordu. Baştaki unsurlar olmuş olsa da bana kalırsa üzüm üzüme baka baka kararıyordu. Millet yanındakine yöresindekine bakıyor ve görüyor ki kimse uymuyor “ben mi uyacağım” diyerek kendisi de boş veriyordu.
Bayram öncesi rakamların son derece olumlu olduğu Balıkesir, acaba bayramdan sonra nasıl olacaktı..? Aşılamada iyi bir yerdeydik… Ancaaak, bayramda ülkenin birçok yerinden gelen insanlar da aynı oranda aşılı ya da korunaklı mıydı? Zannediyor muyuz? Elbette ki zannetmiyoruz. O halde; bayram sonrası yapılacak testler sonrası artış görülmesi oldukça muhtemel.
Aynı zamanda COVID-19 Delta varyantı ile ilgili de gelişmeler var. Türkiye dâhil dünyanın her yerinde Delta varyantı vakalarının arttığı ifade ediliyor. Delta pozitif bir hasta, klasik COVID-19 pozitif kişiden bin kat fazla virüs taşıyormuş. Bunun anlamı da şu: Bu kişiler daha fazla hasta anlamına gelmiyor ama daha bulaştırıcı bir taşıyıcı haline geldikleri kesin. Peki aşı? Evet, aşı koruyor ama fazla virüs almamış olursak, yani maskeye devam; yani mesafeye devam…
Şimdi biraz da insanların akın ettiği yerlerdeki yaşanan sıkıntılara gelelim… Benim çok çok eskiden beri öngörüm, bu yaşanan problemler daha az ve problemin gittikçe büyümeye başladığı günlerden bu yana Merkezi İdare’nin bütün Türkiye’deki böylesi yerlere nokta atışı pratik çözümler bulması yönündeydi. Yani bu tarafları bilenler için yazayım, örneğin; Küçükkuyu’dan sonra Çanakkale yolunda devam ettiğimizde o rampalardaki tekli gidiş geliş yollar, bugünlere yani Çanakkale Köprüsü ile entegre olacak otoyolun bitmesine kadar bırakılmalı mıydı? En azından tırmanmalarda olsun rahatlatma yapılamaz mıydı? Tıpkı milyonlarca insanın kullandığı Akhisar’ın içinden geçen yolun, 10 kilometrelik bir çevre yoluyla daha yeni rahatlatılması gibi…
Trafik derseniz, böylesi zamanlarda buraya gelen ve o gelenlerle birlikte birçok sebeple evinden çıkıp o trafik çilesini çeken yerleşik nüfusu oluşturanlara “Allah sabırlar versin” derim. Bakın yıllardır çekilen sıkıntılarla birlikte konuşulan rahatlatıcı ve köklü çözümler yapılamıyor. Peki, yapmayanlar yerel yönetimler mi? Bunu söylemek kadar büyük bir haksızlık olamaz. Bunun müsebbipleri problemin çözümünü, 3 bin nüfuslu yerlerin problemleriyle birlikte aynı ödenek sıralamasına alan ya da bürokratik meseleleri sürüncemede bırakanlardır. Bunun başka izahı yoktur.
Sadece yollar ve trafik mi? Sağlık ve yerel hizmetlerde de siz o sahil bölgelerine merkezi desteklerle iyileştirmelere geçmezseniz, o yöre insanlarına eziyet çektirdiğiniz gibi, Türkiye’nin her bölgesinden gelen insanlara da aynı çileyi yaşatmış oluyorsunuz. Meselelere bu mantaliteyle bakılmadığı takdirde daha yıllar yılı bu problemler devam eder, diye düşünüyorum.
Temennim tabii ki bütün bu meselelerin biran önce halledilmesidir. Bir de şu ana kadar nasıl geçti bilmiyorum ama inşallah kazaları da çok az olan bir bayram olmuştur. Allah önce sağlıklı, huzurlu ve mutlu günlerde, nice bayramları bizlere tekrar nasip etsin inşallah…
BAYRAM ERTESİ
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ