BALIKESİR’DE DE

DEPREM OLURSA…

(Ramazan KARACA)

“Allah korusun, ağzından yel alsın” dediğinizi duyuyorum. Evet, Allah korusun, korusun ama Balıkesir’in de bir deprem gerçeği var; hem de yıllardır üstüne basa basa söylenegelen… Özellikle 1999 depreminden sonra biraz önemsenen ama sonra günlük akışına bırakılan, Balıkesir’in depremsellik olgusunun en üst perdeden yeniden gündemimizin en tepesine oturması ve herkesin buna göre hareket etmesi gerekiyor.

Birincisi bu deprem öyle geçmişteki depremler gibi hemen gündemimizden çıkacak bir deprem değil. Daha önceki depremlerde görülmeyen, yaşanmayan çok çok acı bir tecrübe yaşıyoruz. Bu tecrübeyi ilk günden itibaren, en içinde ve en yakından yaşayan Vali Hasan Şıldak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz elbette ki Balıkesir için ne varsa yapacaklardır. Nitekim Başkan Yılmaz bölgeden döner dönmez kurmaylarıyla yaptığı ilk toplantı sonrasında: “Deprem bölgesindeki izlenimlerimi ve tecrübelerimi daire başkanlarımıza aktardığım, şehrimizde de deprem riskine karşı alacağımız tedbirler üzerine mühim bir toplantı gerçekleştirdik.” diye bir paylaşım yaptı. Beklentimiz ve yapılması gerekenler umarım gerçekleştirilecektir.

Ben burada aslında en önemli faktörün bizler olduğunu düşünüyorum. Şöyle düşünelim; geçmiş dönemlerde kim, gelen aflarda olsun, kayırmalarda olsun, rant yerine depremi düşündü ki! Hep daha fazla nasıl kazanabilirim, daha çok kat sahibi nasıl olabilirim peşinde değil miydi? Burada öz eleştiri yapması gerekenler elbette ki hepimiziz. Deniyor ki yapı denetimler zemin etütçüleri görevlerini tam olarak yapmıyorlar, yoksa böyle mi olurdu? Bu işi tam hakkıyla yapanları tenzih ediyorum ama böylesi denetimlerde işinin görülmesi için, bu işi yapanların daha önceden görüldüğü uygun olmayanların da uygun hale getirildiği sadece şehir efsanesi mi? Bütün bu gerçekler bilinirken ve imara açılması uygun olmayan yerlerin imara açılması için yapılanları herkes bilirken, sorumluluğu sadece bir iki kişiye mi atmak gerekir. Bütün bunların böyle ele alınması ve ardından ona göre hareket edilmesi artık zaruriden de öte kesinlikle yerine getirilmesi gereken şart oldu.

Bizler, evlerde oturanlar bizzat kendimiz oturduğumuz evin durumunu belirlemeden o evde oturmamalıyız diye düşünüyorum. Bizi bizden daha fazla kim düşünebilir ki? Nitekim sağdan soldan, eşten dosttan duymaya başladık, böylesi hareket etme belirtilerini. Allah inşallah vermesin ama Balıkesir için 7 ve üzeri depremde bizim de çok acılar yaşayacağımız hep belirtilir. Bunun önlemini ve tedbirlerini elbette ki yöneticilerimizden istemek hakkımız ama dediğim gibi bizler de mutlaka ama mutlaka harekete geçmeliyiz…

Not: 29 Kasım 2010’da Balıkesir Kent Sempozyumu nedeniyle Balıkesir’e gelen Jeofizik Mühendisi Prof.Dr. Ahmet Ercan, Balıkesir’in depremselliği konusunda açıklamalarda bulundu. Ercan’la, bir program çekmiştim. KRT’ye yaptığı özel açıklamada Balıkesir’in özellikle bazı mahallelerinde yapılaşmanın asla olmaması gerektiğini vurgulayarak yapı denetim ve zemin etütlerine kesinlikle uyulması gerektiğini söyledi.