Ahlat’da buluşanlar ve ihanette yarışanlar

Sıtkı Şeremetli

Ahlat’da buluşanlar ve ihanette yarışanlar

(Orhan KARATAŞ)

26 Ağustos gibi Türk tarihinin en önemli ve anlamlı gününde HDP heyeti ile biraraya gelip, teröristleri ümitlendirecek açıklamalar yapmak çok acı bir durumdur ve Atatürk’ün partisinin ne hallere düştüğünün ibret veren tablosudur. Bu tarihi özellikle seçerek, kime ne mesaj veriyorsunuz?

28.08.2019 10:00 

  Türkiye seçim atmosferinden çıkıp, gerçek meselelerine yoğunlaşmıştır ve bunun çok verimli, çok değerli sonuçları ortaya çıkmaktadır. Hükümetin ülkenin gerçek gündemine odaklanmasının önünde hiçbir engel kalmamıştır. Cumhur İttifakı hem istikrarın, hem istikbalin adı olmuştur. Malazgirt’ten verilen görüntü, Ahlat’tan paylaşılan mesajlar çok nettir ve bir milli duruşun, bir kararlılığın ifadesidir.Türkiye’nin artık terör belasından kurtulmak için gereken her tedbirin alındığını, sağlanan siyasi istikrarın sorunların aşılmasına, ülkenin rahatlamasına ve huzurun artmasına büyük katkı yaptığını, büyük bir memnuniyetle görüyoruz.

BAŞKA GÜN MÜ KALMADI?

Cumhur ittifakını oluşturan partiler özellikle liderlerin gayreti ve samimiyeti ile ülkenin parlak geleceği için yoğun bir gayret gösterirken, CHP ve yancılarının durumu bizi hayrete düşürmektedir. 26 Ağustos gibi Türk tarihinin en önemli ve anlamlı gününde HDP heyeti ile biraraya gelip, teröristleri ümitlendirecek açıklamalar yapmak çok acı bir durumdur. Büyük Taarruzun büyük komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin bu hallere düşmesi, ibret vericidir. HDP ile bir zillet işbirliği yapmayı içlerine sindirdiler, şimdi de büyük bir iştahla diyet ödemekte hiçbir sakınca görmüyorlar. Bunları anladık da, ihanetinizi daha da ileri götürmek için yapacağınız görüşme ve anlaşmalara başka tarih mi bulamadınız? 26 Ağustos’u özellikle seçerek, kime ne mesaj veriyorsunuz? Hiç mi Malazgirt’e, Ahlat’a bakmadınız ve 26 Ağustos ruhunun nasıl yaşadığını, nasıl canlı ve taze olduğunu ve gerekirse yeni destanlar yazılacağını görmediniz?

HDP’YE TESLİM OLDULAR

CHP’nin skandal ötesi ve ihaneti bile aşan yanlışları sadece 26 Ağustos tarihinin içini boşaltma kepazeliği ile de sınırlı kalmıyor. Terör örgütünün en ağır darbeleri aldığı ve bitme noktasına geldiği, dışarıdaki hainler için düğmeye basıldığı ve Kandil bağlantılı belediyelere çeki düzen verildiği bir ortamda CHP sözcülerinin yaptığı açıklamalar, terör elebaşlarını bile geçmiştir. CHP can çekişen teröre ve teröristlere can suyu olmakta ve ümit vermektedir. Görevden alınan belediye başkanlarının ziyaret edilmesi, teröre yardım ve yataklık yapan diğer belediyeleri cesaretlendirecektir. CHP, son yerel seçimlerde aldığı birkaç belediyenin şımarıklığı ile kendini kaybetmiş ve tamamen terörün siyasi adresi HDP’ye teslim olmuş durumdadır.

DAHA ÖNCEDE AYNI YANLIŞI YAPTILAR

CHP aldığı belediyelerin diyetini HDP’ye ödemeyi her şeyin önüne geçirmiştir ve bunun üzerinden gelecek seçimlere yatırım yaptığını zannetmektedir. Bu çok büyük bir yanlış, tarihi bir hatadır. Daha da vahimi olan, CHP bu yanlışı ilk defa da yapmıyor. Benzer durum daha önce de yaşanmıştı ve belli ki, CHP kendi tarihinden bile ders almıyor. 1989 yerel seçimlerinde bugünkü CHP’nin yerinde olan SHP, o günün şartlarında İstanbul ve Ankara ile birlikte Mersin ve Adana’yı da kazanmıştı. Arkasından gelen 1991 genel seçimlerinde, bugünkü CHP zihniyetinin temsilcisi olan SHP, PKK uzantıları ile seçim işbirliğine girmiş ve bu sayede bölücüleri meclise taşınmıştı. Yemin töreninde yaşananlar ve sonrasındaki gelişmeler hafızalarda kayıtlıdır.  Bölücü örgütün siyasi zemin bulmasının yolu, o zaman açılmıştı. Yargının bölücü milletvekilleri için harekete geçmesine de, yine o zamanki SHP karşı çıkmış, bugün belediye başkanları için CHP’nin yaptığını yapmış, söylediklerini söylemişti. SHP bu affedilmez yanlışların bedelini ağır şekilde ödedi ve siyasi tarihten silindi. Bu da yetmedi SHP ile birleşen ve onun yerini alan CHP’de bu bedeli ödemeye devam etti. 1995 genel seçimlerinde CHP barajı kıl payı aşarken, bölücü ihanete karşı çok daha net bir duruş ortaya koyan Ecevit’in DSP’si solun öne çıkan partisi olmuştu. Nitekim, bir sonraki seçimlerde, yani 1999’da CHP barajın altında kaldı ve meclise dahi giremedi. Türk milleti CHP’nin bölücülerle, terörün siyasi uzantıları ile işbirliği yapmasını affetmedi ve çok net bir ceza kesti. Ellerinde ne belediye kaldı, ne de iktidar ortaklığı.

TÜRK MİLLETİ BUNU AFFETMEZ

Bugün yine aynı şeyler oluyor. CHP tıpkı selefi SHP gibi terörün siyasi uzantıları ile tam ve kesintisiz bir işbirliği içindedir. HDP’nin yardım ve desteğine bağlı olarak kazandığı birkaç belediyeyi yanlış değerlendirmekte ve bu durumun önümüzdeki seçimlerde de kendisine bir fayda sağlayacağını zannederek, bu terör uzantılarına tam bir teslimiyet göstermektedir. Türkiye’nin terörle mücadelede çok büyük başarılar sağladığı bir dönemde, bu tavrı ile hainleri azdırmakta ve cesaretlendirmektedir. Bunun bedelini, tıpkı geçmişte olduğu gibi yine ağır şekilde ödeyecektir. Türk milleti Ahlat’da buluşanları da, CHP genel merkezinde bir araya gelenleri de yakından takip ediyor. Yapılacak ilk seçimlerde bu teslimiyeti, bu zilleti, bu ihaneti hiçbir şekilde kabul etmeyeceğinden ve gerekli cezayı sandıkta keseceğinden en küçük bir endişemiz yoktur. Bizi asıl üzen CHP’nin bu sicili ve bu kirli ilişkileri ile hala Atatürk’ün partisi olduğunu iddia etmesidir.

 

 

 

 

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ