50 YILLIK KUTLU BİR YÜRÜYÜŞÜN İBRETLİK HİKAYESİ (Sıtkı ŞEREMETLİ)

50 YILLIK KUTLU BİR YÜRÜYÜŞÜN İBRETLİK HİKAYESİ (Sıtkı ŞEREMETLİ)
50 YILLIK KUTLU BİR YÜRÜYÜŞÜN İBRETLİK HİKAYESİ
(Sıtkı ŞEREMETLİ)
İnsanları birbirine bağlayan nice duygular vardır..Akrabalık,komşuluk,hemşehrilik vb.
Bugün ben sizlere 50 yıllık farklı bir bağdan bahsedeceğim
”Ülkücü kardeşilik bağları”
xxx
70’li yıllar..
Eğitim Enstitüsüne(Yada o dönem Türkiye’nin dört bir yanındaki başka bir okula) yüzlerce öğrenci geldi.Hepsinin memleketi farklı..Kars,Van,Elazığ,Muş,Karadeniz,Çanakkale,Muğla,Aydın,Konya,Ankara,Bolu,Bursa,..Ve diğer onlarca il..
Kimse kimseyi tanımıyor!Kimisi Kürt,kimisi Çerkez,kimisi Gürcü,kimisi Laz,kimisi Boşnak..Bazıları Alevi,bazıları Sünni..
Hayatlarında ilk kez karşılaşıyorlardı.
Ama çok çabuk kaynaştılar.
Birbirlerine sordular:
”Sen necisin gardaş?”
”Ülkücüyüm!”
Başkaca da bir şey sormadılar birbirlerine.
Sıkı sıkı sarıldılar.
Sonra onlarca yıl sürecek uzun ve çileli bir yol arkadaşlığı başladı.
Birlikte ev tuttular.Ya da yurtlarda yataklarını paylaştılar.Bir tas çorbayı,bir parça ekmeği bölüştüler.
Okullarındaki Komünist işgali canları pahasına döğüşerek kırdılar.
Soğuk kış gecelerinde Ocak ve sokak nöbetleri tuttular.
Polis ve bekçilerle adeta köşe kapmaca oynayarak şehrin duvarlarına,”Milliyetçi Türkiye”,”Kanımız aksada zafer İslam’ın”,”MHP-ÜOD”yazdılar.
Mitingler düzenlediler.Sağ yumrukları sıkılı ”Milli devlet,güçlü iktidar”diye haykırdılar.
Kurşunlandılar.Yaralı arkadaşlarını hastahaneye taşıyıp günlerce başında beklediler.
Saldırıya uğradılar.Şehit Ülküdaşlarının cenazesini göz yaşları içinde taşıdılar.
Kurşunlandılar.Birbirlerini hastahaneye taşıdılar.
Karakol hücrelerinde güneşin doğuşunu beklediler.
İşkencehanelerde zulmün feryadı ile acıyı birlikte yaşadılar.
Mahkemelere çıktılar.Ard niyetli hakimlerden savcılardan adalet beklerken hakaret gördüler.
Zindanlara düştüler.Oralara ”Taş Medrese,Yusifiye”diyerek ayları,yılları çile ile ama sabır ve tevekkül ile dokudular yaşamlarına.
Sabah gün ışımadan dar ağacına yürüyen Ülküdaşlarının ayak seslerini dinleyerek kahroldular.Ve sehbalarda şehit olan Ülküdaşlarının ardından Kur’an okudular.
Yıllar yılları kovaladı.
Geçen 50 yıl boyunca bir insan yaşamına sığmayacak büyük sıkıntı ve acılar yaşadılar.
Sağ kalanlar bugün evlat,hatta torun sahibi oldular.
Ama dostlukları,kardeşlikleri,Ülküdaşlıkları hiç tükenmedi.
Bugün hala hepsi MHP’de ve Ocaklarda nöbetlerini sürdürüyorlar.
Peki geçmişlerinde yaşadıkları için ne düşünüyorlar?
Diyorlar ki;
”Dünya fani bir imtihan mekanı.İnsan ölümlü.Ama inançlar ölümsüz.Allah yolunda kutlu bir davanın mensubu olarak geçirdiğimiz yaşamımız en büyük kazancımız,en büyük onurumuzdur.”
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ