BEKÇİLER VE MUHTARLAR (Ramazan KARACA)

Sıtkı Şeremetli

BEKÇİLER VE MUHTARLAR
(Ramazan KARACA)
Hafta sonu Emniyet Müdürü Hasan Onar çarşı ve mahalle bekçileriyle yemekte, Başkan Yücel Yılmaz ve Vali Hasan Şıldak da muhtarlarla kahvaltıda bir araya geldi. Toplumsal hayat düzenimizde çok önemli fonksiyonları olan ve biraz da, geleneksel yerleşmiş görev ayrıcalıkları olan bu iki kamu görevlileriyle ilgili birkaç satır yazmak istedim…
Önce bekçilerimizden başlamak istiyorum. Bekçileri görünce uzuun yıllar evveline dönüyorum. Hem de çok uzun. 70’li yıllara… Bizim mahalleden, yani 2. Sakarya Mahallesi’nden birçok bekçi vardı. Bunların bir kısmı rahmetli oldu. Daha sonraki jenerasyondan olanlar hala sağ, Allah selamet versin emekliler ve ara sıra karşılaşıyoruz.
Bekçilik müessesesi çok ayrı bir meslekti. Birincisi polisler başka İllerden gelmelerine rağmen, bekçiler bizim kendi şehrimizden ve mahallelerimizdendi. Bunlar aynı mahallede olmasa da görev yaptıkları yerlerde birçok kişiyi eskiden beri tanırlardı. Bu onlara görev yaptıkları çevreyi çok iyi tanıma imkânı verirdi. Bu durum, onlar için ve mesleklerini yaparken bir kolaylık sağlarken aynı zamanda bir dezavantaj da olabilirdi zaman zaman. Çünkü özellikle karakollarda çalıştıkları zamanlarda tanıdık insanlar da, hatta akrabaları bile gelebiliyordu suçlu olarak. O anlarda yaşadıkları sıkıntı yüzlerine vururdu.
Hemen hemen herkesin bekçilerin aktif oldukları zamandan kalma bir anısı mutlaka vardır. Şimdi o anılar gözlerimizin önüne geliyordur. Bu mesleğin tekrar ihdas edilmesine çok sevinmiştim. Çünkü yeni nesil de o bekçi düdüğü ile tanışacaktı. O sesiz ve ürpertili gecelerde, hele ki kenar mahallelerin o ıssız sokaklarında çalan bir bekçi düdüğünün ne kadar anlamlı olduğunu o günleri yaşamayanlar bilmez. Hatta evinde yatarken bile duyduğun o düdük, senin içine bir güven ve rahatlık verirdi.
Şimdi yine düdük çalıyorlar mı net bilmiyorum ama çalmıyorlarsa bence çalsınlar…
Gelelim muhtarlarımıza… Muhtarlık da nevi şahsına münhasır bir kamu görevidir. Çok çok eski muhtarları hatırlarım. Balıkesir’de de isim yapmış çok önemli muhtarlarımız gelmiş geçmiştir. Muhtarlar o mahallenin yazılı kanunları olmayan görevlileriydi. Mahallenin kesin otoritesiydi. Yerine göre çok kritik müdahaleleri olurdu. Tabii benim dediğim 50 yıllık bir zaman dilimindeydi. Bu anlattığım davranışları sergileyen ve isim yapmış o kadar çok muhtar vardı ki, şimdi burada isim saymak istemiyorum; unuttuklarım mutlaka olur kendileri veya evlatları alınır. Tabii öylesi görev anlayışı da artık beklenmiyor, çünkü birçok konuda muhtarların da yapacakları çalışmalar ve yükümlülükleri belli ve onları yerine getirmeye çalışıyorlar. Şu anda kırtasiye işleri de dâhil sorumlulukları çok tabii ki ama muhtarlık müessesesi mutlak surette korunmalıdır. Balıkesir’in yöneticilerinin bir araya gelerek onları dinlemeleri ve onlardan istediklerini anlatmaları bire bir karşılıklı olarak anlatmaları o kadar önemli ki…
Peki, bu konuda son sözün nedir derseniz; benim bu konuda son sözüm “Bahçelievler Mahallesi’nin 2 muhtarlık olması lazım” derim. Bu yazıyı yazarken baktım; 40 bin 491… Bu kadar nüfus tek muhtarla olur mu sizce..?
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ