Sıtkı Şeremetli

Teröristler yakıyor, muhalefet körüklüyor…

Memleket semalarını kara bulutlar kapladı. Ciğerlerimiz yanıyor. Yakılıyor!

Adana, Osmaniye, Antalya, Mersin, Muğla, İzmir, Kayseri, Kahramanmaraş, Edirne, Kütahya, Balıkesir, Kilis, Kocaeli, Kastamonu, Sakarya, İstanbul, Kocaeli, Hatay, Diyarbakır, Karaman, Bursa, Manisa, Bingöl, Kırklareli, Bilecik, Şanlıurfa…. Tam 85 yerde yangın çıktı. Çıkarıldı!

Elbette ki aynı anda 85 yerde yangın çıkması bir tesadüf değil, zaten olayla ilgili soruşturma da başlatıldı. PKK terör örgütü üyesi olduğu belirtilen bazı şahıslar suçüstü yakalandı. Yine terör bağlantılı bazı şahıslar gözaltına alındı… Biliyoruz ki memleketin ciğerlerini ateşe verenler, yıllardır ocaklara ateş düşüren PKK terör örgütüdür. Zaten inkâr da etmiyorlar, PKK terör örgütünün oluşturduğu “Ateşin Çocukları İnisiyatifi” örgüt elebaşlarının talimatlarıyla orman yangınları çıkarıyor…

PKK terör örgütü elebaşlarından Murat Karayılan’ın şu cümleleri her şeyi açıklıyor: “2-3 genç bir araya gelerek eylem yapabilir. ‘Silahımız yoktur’ diyebilirler. Silahları çakmak ve kibrittir” Kod adı Parmaksız Zeki olan PKK terör örgütü elebaşlarından Şemdin Sakık da şu cümleleri sarf etmişti: “Silahlarımız tükenir, sayımız azalırsa İstanbul’da arabalarını, Antalya’da seralarını, İzmir’de ormanlarını yakarız.”

Bunların aldıkları nefesin kaynağına dahi vefası yok… Hadi diyelim Türkiye, siyasetçiler, insanlar hak hukuk sloganları ile katilliklerine bir bahane buluyorlar. Peki ya ağaçla dertleri ney..? Hayvanlarla dertleri ney..? Hani Gezi olaylarında başı çekiyordular… Gezi olaylarını terör propagandasına çevirmiştiler … O zaman da dertleri ağaç değildi. Dertlerinin ağaç olduğunu ısrarla iddia eden CHP’nin de derdi ağaç değildi. Bakınız, CHP’li Can Ataklı 2021’de ne demişti: “Tayyip Erdoğan seçimle gider mi? Bana göre hayır. Tayyip Erdoğan’ın artık seçimle bu ülkenin başından gitmesi bana pek mümkün görünmüyor. Ne demek seçimle gitmez? O zaman darbe mi olacak? Darbe ihtimalini en en az görenlerdenim. Darbe, hem de bugünün koşullarında darbe yapabilecek kabiliyet yok. Bana göre darbe yapmak çok zor. Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım. Büyük bir doğal afet, büyük bir deprem, başka bir doğal felaket… Çok büyük sel, çok büyük yangınlar… Hani Avustralya’yı yakan yangın vardı ya o kadar büyük yangınlar, deprem, çok büyük can kaybına yol açacak sel felaketi gibi… Ama en korkutucu olan, Türkiye›nin bir askeri başarısızlık elde etmesi

***Bu cümleler aslında yakın zamanda cereyan eden tüm felaketlerin alkışçılarını ifade ediyor. Demokrasi maskesi ile darbeci zihniyete sahip olduklarını zaten biliyoruz. Memleketin başına gelen her doğal afette de akbaba gibi üşüştüklerini görüyoruz. Bu yangınların da tesadüf eseri olmadığını bildiğimize göre “yangını çıkaranlar ve bu yangını siyasi meze hâline getirenleri” görmemek mümkün değil… Bu zihniyet kamufle olmuyor zaten niyetini ilan ediyor. Afet anında milleti ve memleketi değil, siyasi rantını düşünüyor. Orman yanıyor, HDPKK alkış tutuyor, CHP ve saf tuttukları ittifak, ellerini ovuşturup hükümeti indirmenin siyasetini güdüyor. Zaten doğal bir felaket varken bir de yönetimi kargaşaya sokarak, afet yönetimini zorlaştırıyor. Canla başla çalışarak yangına müdahale eden ilgili bakanlıkların, organların, çalışanların verdikleri emeği hiçe sayıp, oturdukları koltuktan eleştirip /suçluyorlar. Hâliyle yönetim ve ilgililer sadece yangına odaklanmaları gerekirken, dönüp bir de eleştiri oklarına karşı ifade veriyorlar. Yaptıklarını resmen bağıra bağıra muhalefetin gözüne sokuyorlar ama “görmedim, duymadım, bilmiyorum, eleştiririm” karşılığını alıyorlar. Bu durum da müdahaleyi psikolojik olarak kötü etkiliyor, yetersizleştiriyor. Ama muhalefetin umurunda mı..? Memleket yanarken kanal kanal bu felaketin siyasetini yapıyorlar…

Tamam, muhalefet muhalefet etsin, etsin de afetin muhalefeti olmaz! Birliği olur.

Bir memlekette bir afet hâli olursa, herkes tüm ego ve çıkarlarını kenara bırakıp birlik olur. Peki bizim memlekette durum ne..? “Elimizden ne geliyorsa yapalım.” demiyorlar, sadece eleştiri, sadece muhalefet, sadece istifa çağrısı… Memleket yangın yeriyken orta yere ya yalan bir haber ya da fitne salıyorlar… Hakikaten, ağaçları/ hayvanları/ insanları düşünen bir tavır mı bu..? Bunlar başa gelmek için memleketin başına gelen felaketleri kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Memleketi, milleti, ağacı, hayvanı düşündükleri yok!

*Teröristler yakıyor, muhalefet körüklüyor.*

Orman yangını haberlerinde “can kaybı yok!” derler ama o ağaç da bir candır, hayvan da bir candır. Katiline karşı koyamayan bir canlıyı öldürmek, bir insanı öldürmekten daha vahşi bir şey… Bunu siyasi meze hâline getirmek ise o vahşete ortak olmaktır. Çünkü bu tavırla canı yanana değil ancak o canı yakana ortak olunur …

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ