Kadir Yıldız / TÜRKGÜN

HDP Eş Başkanı Mithat Sancar’ın HDP’nin açık ve doğrudan katılımının ve yetkisinin olmayacağı bir seçimde ittifakın başarıya ulaşamayacağını söylemesi ittifak ortaklarını harekete geçirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ittifak liderlerinin hükümette yer alacağını deklare ederken İP Başkanı Meral Akşener ise sessizliğe büründü.

Katıldığı bir televizyon kanalında ‘Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?’ sorusu üzerine ittifakın istemesi hâlinde ortak aday olabileceğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında ise iktidar olmaları hâlinde ittifakın tüm liderlerine hükümette başkan yardımcılığı verileceğini söyledi.

ÇİÇEK VE TEKİN DOĞRULADI

Kılıçdaroğlu’nun ittifak görevlendirmeleri üzerine yaptığı açıklamanın ardından CHP 26. Dönem milletvekili Dursun Çiçek katıldığı bir televizyon kanalında “Millet İttifakı seçimi kazanırsa HDP’li bir bakan olabilir” dedi. Dursun Çiçek, sözlerine netlik kazandırmasını isteyen diğer katılımcıların soruları üzerine ise “Evet bir iki HDP’li bakan olabilir” diyerek cevap verdi.

Dursun Çiçek’in açıklamalarını değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ise iktidar olmaları hâlinde HDP’ye bakanlık verilip verilmeyeceğine ilişkin bir soruya “TBMM yasama organı, burada başkan vekilliği yapan bir insan, neden bakanlık yapmasın. HDP’liler bakan olmaz demek Türk siyasetine kötülüktür” cevabını verdi. İttifak ortakları HDP’ye iktidara gelmeleri hâlinde bakanlık verilebileceğini söyleyen CHP’ye İP Başkanı Meral Akşener tepkisiz kaldı. Kılıçdaroğlu, Akşener ve terörist Selahattin Demirtaş’ın aynı gün ardı ardına erken seçim talebinde bulunmaları ise anlaşmaya vardıkları şeklinde yorumlandı.

Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun son görüşmelerinde ittifakın ortak adayının Kılıçdaroğlu olması yönünde uzlaşmaya vardıkları ve HDP’nin de buna ikna edilmesi gerektiği yönünde karar aldıkları vurgulandı. HDP’ye yapılan teklifin neticesinde HDP’nin etkin olması ve yetki verilmesi hâlinde kabul ettiği belirtildi. Üç ortak arasındaki diyaloğu ise Kemal Kılıçdaroğlu sağladı. HDP ve CHP’den birer kişinin pazarlıklar konusunda görüşmeler yaptığı ve bu görüşmelerin sonucunun Akşener’e iletildiği ifade ediliyor.

PAZARLIĞIN DETAYLARI SIZDI

Yapılan görüşmeler neticesinde ittifakta CHP-İP-SP ortak aday olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu çıkaracak. HDP ise yerel seçimlerdeki stratejisinin aynısını uygulayarak aday çıkarmayacak ve dışarıdan Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyecek. Deva ve Gelecek Partileriyle yapılacak görüşmeler neticesinde de bu partilerin sonradan ittifakın ortak adayını desteklemeleri sağlanacak. Şayet iktidar değişir Kemal Kılıçdaroğlu seçilirse de Akşener, Karamollaoğlu ve HDP’li bir isme başkan yardımcılığı verilecek. Her parti oy oranı kadar da bakanlıklarda temsil edilecek.

ZİLLETİN GÖĞSÜNÜ KABARTTILAR

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilen süreçte Cumhur İttifakı’nın altını oymaya çalışanların aynı zamanda Zilletin de göğsünü kabarttıkları ortaya çıktı. Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın AK Parti milletvekili olduğu dönemde Cumhurbaşkanı adayı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı önermesine rağmen karşısında yer alan Abdullah Gül’ün çatı adaylığı için çalışmalar yürüttüğünü itiraf etmesi büyük tepki toplamıştı. Babacan’ın o günkü tavrına ilişkin Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’ndan yeni bir açıklama geldi. Davutoğlu, Abdullah Gül’ün çatı adayı olmak istediği süreçte Ali Babacan ve Beşir Atalay’ın kendisini ziyaret ettiğini ve Gül’ün adaylığı için çalışma teklifinde bulunduklarını ifade etti. Bunun doğru olmayacağını söyleyen Davutoğlu ‘reddettim’ dedi.

BAHÇELİ’NİN ÖNERİSİ OYUNLARI BOZDU

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 100 maddelik yeni anayasa önerisinde yer alan başkan yardımcılığının iki ile sınırlandırılması ve bu isimlerin de başkanla birlikte seçimle iş başına gelmesi önerisinin yasalaşması hâlinde seçim sonrası yapılacak pazarlıkların önüne geçilmiş olacak. Başkan ve iki yardımcısının seçimle belirlenmesi aynı zamanda seçim öncesi şeffaflığı sağlayacak.

Parlamenter Sistem’den kalma koalisyon pazarlıklarını anımsatan seçim sonrası görüşmelerin önü kapanmış olacak. MHP Lideri Bahçeli’nin önerisiyle CHP-İP-SP ve HDP’nin kirli pazarlık senaryolarıyla Türkiye’nin geleceğini Kandil’e teslim etme projeleri gerçekleşmeden son bulmuş olacak. Böylelikle temsilde adalet, yönetimde istikrar ilkesi daha da güçlendirilecek.

BABACAN VE DAVUTOĞLU KİME OY VERDİ?

16 NISAN 2017 referandumuna gidilen süreçte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne onay verip kanunlaşması için teklifte bulunan Davutoğlu ve Babacan ise yürüttükleri propagandayla Parlamenter Sistem’e dönme çağrısında bulundular. AK Parti milletvekili oldukları süreçte onay verdikleri hâlde 16 Nisan referandumunda hayır oyu kullandığı konuşulan Babacan ve Davutoğlu’nun 24 Haziran 2018 seçimlerinde de kendi partilerine oy vermedikleri konuşulmaya başladı.

Erdoğan karşısında CHP’nin adayı için çalışan Babacan’ın da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hangi adaya oy verdiği ise tartışma konusu hâline geldi. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde de Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın Ankara ve İstanbul’da CHP’nin adayları için yakın çevrelerine ‘oy verin’ telkininde bulundukları belirtiliyor.

İNCE VE ÖZDAĞ’A VETO

CHP’den ayrılan Muharrem İnce ve İP’ten ayrılan Ümit Özdağ’a ise ittifak denkleminde hiçbir yer verilmediği belirlendi. Bu isimlerin seçim sürecinde HDP’den gelecek oylara engel olabileceği endişesiyle sıcak bakılmadığı konuşuldu.

Hedeflerinin ilk turda seçimleri kazanmak olduğu ancak ikinci tura kalması hâlinde İnce ve Özdağ ile yakın temasa geçilebileceği belirtildi.