Sıtkı Şeremetli

Demokrasi bahanesi ile kaosa yatırım

Toplumsal barış ve huzur ortamımızı bozmak için son derece organize bir çabanın olduğu gün gibi ortadadır. İç ve dış ayakları olan bir proje kapsamında Türkiye’de bir siyaset mühendisliği yapılıyor. Hedef bellidir, niyet açıktır ve oyun ifşa olmuştur. Yeni bir Gezi rezilliği, 6-8 Ekim ihaneti veya 15 Temmuz kalleşliği için zemin oluşturulmak istenmektedir. Bunun için Türk ve Türkiye ile meselesi olan içeride ve dışarıda her kim varsa, alayı birden harekete geçmişlerdir. Zillet güruhu, medyadan sanatçı görünümlü ajanlara, bilim adamı maskesi ile fırsat kollayanlardan siyaseti ihanetin emrine verenlere kadar, bütün unsurları ile birlikte devrededir.

HER TÜRLÜ İHANETİ YAŞAMIŞ MİLLETİZ

Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananların öğrenciyle, öğretim görevlisiyle, demokratik hakların kullanılmasıyla bir ilgisi ve alakası kalmamıştır. Daha doğru bir ifade ile Rektör atamasının aranan fırsat olarak değerlendirildiği ve zaten işin en başından itibaren asla bir iyi niyetin bulunmadığı anlaşılmıştır. Biz ihanetin, terörün, alçaklığın, kahpeliğin, kalleşliğin, kanlı planların her türünü görmüş bir millet, ağır bedeller ödeyerek yaşamış bir devletiz. Her defasında aynı şeyle karşılaştık, aynı filmi seyrettik. Demokrasiyi ve bütün değerleri kirli planları için payanda olarak kullanıyorlar.

DEMOKRASİYİ MASKE OLARAK KULLANIYORLAR

Gezi eylemleri birkaç ağacın kesilmesine itiraz olarak başlamıştı. Sonrası FETÖ’den PKK’ya, oradan akla gelebilecek bütün bölücü ve yıkıcı örgütlere, dış istihbarat müdahalelerinden ülke ve millet düşmanlarına kadar her türlü melanetin devreye girdiği, açık ve aleni bir kalkışmaya dönüştü. 6-8 ihanetini yapanlar da demokrasiyi maske olarak kullandılar, ülkenin felaketini hedefledi bir isyan teşebbüsünde bulundular. Hala aynı şeyi yapıyor, hala terörü, kanı ve ihaneti bize demokrasi diye yutturmaya çalışıyorlar. FETÖ’nün oyunlarının dünya tarihinde eşi benzeri yoktur. Sadece demokrasiyi, hukuku, devlet imkanlarını kullanmakla kalmadılar, insani ve İslami değerleri de paravan yapıp kanlı emellerine ulaşmaya çalıştılar. PKK denilen teröristlerin demokrasiden anladıkları ve beklediklerinin ülkeyi bölmek olduğunu zaten biliyorduk, bilmeyenlerin öğrenebilmesi için de ağır bedeller ödemek zorunda kaldık. Dağdaki teröristler bebekleri katlederken, şehirlere inenler de buldukları ilk fırsatta hendek kazdılar, mahalleleri ele geçirip kurtarılmış bölge ilan ederek, devlete isyana kalkıştılar. Bu kahpeliği durdurabilmek için yüzlerce yiğidimizi şehit vermek zorunda kaldık.

BİDEN’E YATIRIM YAPIYORLAR

Şimdi aynı oyunun tıpkısıyla Boğaziçi üzerinden oynandığını ibretle izliyoruz. Rektör ataması bahanesi çok geride kalmıştır. Bu bahane ile bugün sahnede olanların hiçbirinin ne Boğaziçi öğrencileri ile ne öğretim görevlileri ile ne hukuk ve teamüllerle hiçbir ilgi ve alakası bulunmamaktadır. İşin aslı çoktan anlaşılmıştır ve oyun bozulmuştur. Buna rağmen hala şanslarını deniyor, hala kanlı planlarını hayata geçirebilmek için aralarında işbirliği yapıyorlar. Zaten azmış ve zıvanadan çıkmış olan zillet güruhu, aradığı fırsatı bulduğunu zannetmekte ve gerginliği arttırabilmek için elinden gelen her şeyi yapmaktadır. CHP ile HDP arasındaki kirli paslaşmalar milletin gözleri önünde yaşanmaktadır. Yapılan ziyaretler ve sonrasındaki açıklamalarda kendilerini bir defa daha ele vermişlerdir. Biden’e yatırım yapıyor, ABD’den gelen işaretlere göre tavır gösteriyorlar. Türkiye’de demokratik yollardan ve Türk milletinin iradesi ile iş başından uzaklaştırılamayacaklarını bildikleri meşru iktidarı, sokakları karıştırarak, toplumsal huzuru bozup kaos oluşturarak devirmenin peşinde olduklarını akıl ve izan sahibi herkes görüyor, biliyor ve söylüyor.

OLMAYAN MESAFEYİ NASIL KOYACAKLAR?

Başka hiçbir ölçü olmasa dahi, PKK’nın bizzat kendisi olan HDP ile işbirliği yapanların sonunun nereye varacağı bellidir. Varlık sebebi ülkeyi bölmek için teröre siyasi destek sağlamak olan HDP gibi bir partiden bu ülke ve milletin faydasına olacak bir sonuç beklemek mümkün olamayacağına göre, CHP ve yancıları bunlarla neyi görüşür, neyin işbirliğini yapar, neyi hedefleyebilir? Kaldı ki, zaten yaptıkları açıklamalarda ülkeyi bir kaosa sürüklemek için her şeyi yapmaya hazır olduklarını, kendilerine uygun bir dille söylüyorlar. Bu gerçekler orta yerde dururken, “HDP terör örgütüyle arasına mesafe koymalı” gibi yuvarlak cümlelerle kimi kandırıyorsunuz? HDP’nin bizzat kendisi terör örgütüdür. Kandil’den talimat alıyor, PKK’nın eli kanlı teröristlerine sırtını dayıyor. Olmayan mesafeyi nasıl koyacaklar? Aklımızla alay etmeyin ve kirli planlarınızı hayata geçirmek için HDP ile yaptığınız karanlık işbirliklerini bize yutturmaya kalkışmayın.

Çok şükür ki, Türk milleti her şeyin farkındadır ve bu karanlık oyunlara asla prim vermediği gibi, olup bitenleri dikkatle izlemektedir. Günü ve zamanı gelince de zilleti bütün unsurları ile birlikte ve güvendikleri ağababalarını da üzerine koyarak sandığa gömeceğinden zerre kadar kuşkumuz yok

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ